23 Nisan, neşe dolamıyor insan…



İkiyüzlü bayramınızı kutlamamak için o kadar çok sebep var ki!..


Dünyada sadece Türkiye’de çocuklara ait bir bayramın olması gerçeğiyle, Türkiye’deki çocukların ahvali arasındaki yaman çelişkinin adıdır 23 Nisan. Bu açıdan da tarihin en çarpıcı ironilerinden birinin yinelenmesi dışında bir anlam taşımaz.

Bayramların sınıfsal karakterinin çarpıcı bir teşhiridir. Her 23 Nisan’da yinelenen istatistikler, dökümü yapılan rakamlar bunu böyle anlatır. Çocuk işçiler, çocuk gelinler, çocuk işçi ölümleri, çocuklara dönük şiddet, devlet dersinde katledilen, zindanlara doldurulan çocuklar…

Tüm bunlar, 23 Nisan’ın aslında burjuva cumhuriyetinin köhnemişliğinin körpe bedenlerde dile gelmiş ifadesinden başka bir şey olmadığını anlatır.

 “Maalesef neşe dolamıyor insan”

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Çocuk Komisyonu, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

“Maalesef neşe dolamıyor insan” başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Bugün 23 Nisan. Devleti yönetenler, 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle yayınladıkları mesajlarda yine gerçekleri göz ardı edecek ve ‘Çocuklar geleceğimizdir’ diyecekler. Yine, dünyada çocuk bayramına sahip tek ülke olduğumuzu dile getirecekler. Eğitim hakkına erişebilen çocuklar zorunlu törenlerle okulların bahçelerine doldurulacak. Hatta kimileri, birkaç dakikalığına iktidarın makam koltuklarına oturtulup, ezberletilen cümleleri söyleyerek izleyicileri gülümsetecekler” dedi.

 

İHD Diyarbakır Şubesi’nin 2017 yılının ilk 9 ayı için çıkardığı rapora göre:

Mayın ve sahipsiz bombaların patlaması sonucu 6,

Güvenlik birimlerinin silah kullanma yetkisini aşması sonucu 6,

Asker ve polise ait  zırhlı araçların çarpması sonucu  8 çocuk olmak üzere toplam 20 çocuk hayatını kaybetti. 1990’lı yıllarda gözaltına alınarak kaybedilen ve sokağa çıkma yasaklarında öldürülen çocukların durumuna dikkat çekilen açıklamada faillerin cezasız kaldığı söylendi.

Türkiye 23 Nisan’ı 2 milyon çocuk işçi ile karşıladı

DİSK Genel-İş Sendikasının “Emek Araştırmaları/Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak” 2017 yılı raporuna göre Türkiye’de 2 milyon çocuk işçi bulunduğu belirtilen açıklamada, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin verilerine göre:

2017 yılında 18’i 15 yaş altında olmak üzere en az 60 çocuk iş cinayetlerine kurban gitti.

29 Kasım 2016 günü Adana ili Aladağ ilçesinde, ilkokul çağındaki çocukların kaldığı öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 çocuk hayatını kaybetmiş ve 24 çocuk da yaralanmış olmasına rağmen sorumluları hesap vermedi.

Çocuk istismarında Türkiye dünyada üçüncü

TÜİK verilerine göre ise:

Son 6 yılda 2 bin 493’ü 15 yaş altı olmak üzere 18 yaş altı toplam en az 127 bin 928 çocuk zorla evlendirildi ve doğum yaptı.

Karaman’da Ensar Vakfı’na bağlı evlerde kalan 45 çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıkmasına rağmen vakıf ve failler korundu.

Türkiye genelinde çocukların eğitime erişimindeki sorunlar ve adaletsizlikler devam ederken, kız çocuklar arasında liseye gitme oranı batı illerinde yüzde 79,26. Bu oran bölge illerinde yüzde 46,07’ye kadar geriliyor.

Türkiye’de yaşayan eğitim çağındaki Suriyeli çocukların sadece üçte biri eğitim alabiliyor. Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamaya göre; sokağa çıkma yasakları sürecinde yaklaşık 300 bin çocuk eğitime erişemedi.

2 bin 828 çocuk tutuklu var

Adalet Bakanlığı’nın, 2 Ekim 2017 tarihli istatistiklerine göre:

2 bin 828 çocuk tutuklunun bulunuyor ve 0-6 yaş aralığındaki 529 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde kalıyor.

Açıklamada, “UNICEF’in, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü üyesi 41 ülkede çocuklar arasındaki fırsat eşitsizliğini incelediği raporda Türkiye İsrail’le birlikte son sırada. Ve hal böyleyken, maalesef neşeyle dolamıyor insan” denildi.

Her 23 Nisan, devlet dersinde katledilen, zindanlara tıkılan çocukların ailelerinin isyan ve acı çığlıklarıyla benliğimizi kanatmaya devam ediyor.

Bugün de o aileler çocuklarının mezarları başında, dolduruldukları zindanların önlerinde…

Ayrıca Kontrol Et

Narin’in Köyünde Çocuk Kalınabilinir mi?

Narin’in bir cinayet şebekesince katledilip bu cinayetin üzerinin de kolektif olarak kapatılmaya çalışıldığı Tavşantepe Köyü’nde çocukların psikolojik durumuna ilişkin hazırlanan ön raporda “Çocukların yaşanan durumla ilgili konuşmadıkları, bu durumu bastırmış veya anlamlandıramamış olabilecekleri” değerlendirmesi yapıldı. Bunun aileleri tarafından çok sıkı telkinler sonucu olabileceği kaydedildi