Sizi bu kadar kör eden şey nedir?



Bir insanı “kafasını ikiye bölene kadar” dövmek..


Son zamanlarda “insanlık dışı” tabirini kullanmadan günü bitiremiyoruz. Her sabah sosyal medya hesaplarımıza ürkerek giriyor, acaba bugün memlekette ne felaket oldu, trafikte, fabrikada, madende kaç kişi daha yaşamını yitirdi diye bakınıyoruz.

Ama bu günlerde basına düşen bir haber sürekli kullandığımız “insanlık dışı” tabirini de aşan cinstendi. Ağrı’da askerlik yapan Fikret Aydemir isimli askerin, Kürtçe türkü söylediği için diğer askerler tarafından hedef alınıp, öldüresiye dövüldüğü haberi. Er Fikret Aydemir Kürt olması nedeniyle uzun süredir taciz ediliyormuş, “Sana tezkere aldırmayacağız” denerek kafatası büyük zarar görene kadar dövülmüş. Kolu kırık, iç organlarında hasar, kafatasında 50’den fazla dikiş var.

Nöbetçi astsubay, onbaşı ve çavuşların bulunduğu bir karakolda yarım saatten fazla aralıksız dövülen askeri hastaneye bırakıp çekip gitmişler. Ailesini arayıp çocuğunuz hastanede, bir rahatsızlığı var demişler. Beyin ameliyatı geçiren asker, hemen müdahale edilmeseymiş ölebilirmiş.

Kürt askerin yakını “Çocuğun kafası ikiye bölünmüş” diyor.

Birini “kafasını ikiye bölene kadar” dövmek!

İnsanlığı sorgulamayı geçeli çok oldu ama hangi dünya görüşü, hangi ruh sağlığı, hangi vicdan bir insanın kafasını ikiye bölebilir?

Bir dizinin bir bölümünde askerlerin beyinlerine devlet tarafından yüklenen bir program, askerlerin bir halkın insanlarını konuşamayan, biçimsiz, çirkin canavarlar olarak görmesini sağlıyordu. Askerler onlara “böcek” diyor, aslında insan olduklarını ve böylece insan öldürdüklerini de anlamıyorlardı.

İşleri zorlaşmasın, iğrenmesinler diye kanın dahi kokusunu alamayan askerler, devlet tarafından onlara yüklenen program sayesinde binlerce “böceği” öldürüyorlar, dünyayı temizlediklerini sanarken aslında büyük katliamlar yapıyorlardı.

Kan kokusunu alıyor, katlettiğiniz insanları insan olarak görebiliyor, gözlerinin içine bakabiliyorsunuz. Öyleyse sizi bu denli kör eden şey nedir?

Ayrıca Kontrol Et

Bir İbrahim Çiçek Klasiği: Ucuz Polemikçilik

İ. Çiçek bir süredir duruyor duruyor aylar önce yayınlanmış yazılarımızdan birini bahane ederek bize kılıç sallıyor. Yazdıkları, içinde bulunduğumuz her açıdan kritik dönemin sorun ve ihtiyaçlarına dair geliştirici, zenginleştirici, en azından üzerinde durup düşünmeye değer fikri bir derinlik taşısa gam yemeyeceğim. Hatta hoşnut olup keyifli bir polemik yürüteceğim. Gel gör ki o bizi sürekli kısır bir alanda sidik yarıştırmaya davet edip duruyor