Geçtiğimiz yıllarda yarısından fazlası Fransız kozmetik tekeli YvesRocher grubuna satılan, hisselerin bir kısmının da kurucu patronlar Sami Şenbay ile iki oğlu Cem ve Alp Şenbay’da kalan Flormar’da sendikalaşan işçiler bir bir kapı önüne konuyor. Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlenme çalışması başlattığı Flormar’da, bakanlıktan çoğunluğun sağlandığına dair yetki belgesi alınmasına rağmen, patron baskılara ve işten atmalar devam ediyor.
Evrensel Gazetesi, sürecin sıkıntılarına kafasına taktığı için felç geçiren ve sol tarafı tutmayan Barış Tekin’le görüştü. 12 yıllık işçi Tekin, kapı önüne konan 115 arkadaşı için, “Arkadaşlarım çok iyidir, onları her türlü destekliyorum. Gidemiyorum ama gönlüm onlarla, videoları izliyorum, fotoğraflara bakıyorum. Biraz daha toparlayayım, fabrikanın önüne de gideceğim” dedi.
Barış Tekin, 2006 yılında Flormar’da çalışmaya başlamış, o yıllarda sağlıklı olduğunu söylüyor. Yıllar geçtikçe şikayetleri artmaya başlamış ama fabrikanın rutin kontrollerinde sağlıklı olduğu söyleniyormuş. 2010 yılında yapılan rutin kontrolün ardından eşiyle birlikte tam teşekküllü bir hastaneye giderek tahlil vermiş, acı durumu orada öğrenmiş, böbrek yetmezliği teşhisi konulmuş… 1 yıl rapor almış, işe gitmemiş, tedavi uygulanmış. Raporun bitmesiyle bölümü daha uygun bir yerle değiştirilmiş.
Yaşadığı durumun nasıl ortaya çıktığı sorulduğunda Tekin, “Kafaya takıyorsun ister istemez. Ben öyle her şeyi kafaya takarım, hipertansiyon da var zaten. Ufak bir çocuk bile bir şey dese hemen kafaya takıyorum” diyor. “Fabrikaya girdiğimde sağlıklıydım. 2010 yılında kansızlığımın olduğunu ve protein kaçağı ile karşı karşıya kaldığımı söylediler sadece” diyen Tekin, tedavinin ardından fabrikada engelli kontenjanında çalışmaya başlamış. Tekin, fabrika için, “Daha rahat bir bölüme aldılar. Bana gayet iyi baktılar, haklarını yemeyelim, hastayım diye beni kolladılar” dedi.
12 yıllık işçi olmasına rağmen asgari ücretin biraz üstünde ücret aldığını ifade eden Tekin, “En son 1740 lira alıyordum. Biz zam almadık ki doğru düzgün. Sendika tartışmaları son zamanlarda ortaya çıktı, fabrika içinde sağda solda konuşulmaya başladı. Sendika gelirse daha iyi olur diye düşündük, arkadaşlar da öyle dediler, kabul ettik, hakkımızı arayalım dedik. Kaç senedir çalışıyoruz, daha iyi olsun istedim, sendikalı oldum” dedi. Aldığı maaşla evin kredisini ödediğini söyleyen Tekin, “Geçinemiyorum. Daha iyi bir ücret istedim, kuru kuru bu maaşla geçinilmiyor. Çocuğun masrafları oluyor, beze dünya kadar para ödüyoruz. Sıkıntılar büyük, bunlar hep para, masraf… Flormar’a muhakkak sendika girmeli” diye konuştu.
Söze Barış Tekin’in eşi giriyor, iki gün fizik tedavi alabildiklerini belirten eşi, “21 Nisan’da mesaiye gitti. Ertesi gün Pazar sabaha kahvaltı yapıyorduk, kahvaltı sırasında olanlar oldu. Eşim kafasına takıyordu, gelip fabrikada olanları söylüyordu bana, sendikadan bahsediyordu. 15 kişi işten atılmıştı o zaman. Barış ne yaparsa kabulüm, ben her zaman onun arkasındayım. Biz hakkımızı arayacağız, sendikanın bizim arkamızda olması bizi güçlendirir. Daha iyi şartlarda fizik tedavi almasını istiyorum” dedi. Çocuğunun da tedaviye ihtiyacı olduğunu belirten Barış Tekin, “Bu engelli halimle evi geçindiriyordum, şu an bir gelirimiz yok. Bir de çocuğumuz var, o da rahatsız. Kızımın doğuştan kalbi delik, onun da bakıma ve tedaviye ihtiyacı var. Patron beni ziyaret edebilir, kapım açık” diye konuştu.