AKP’li hükümet mağduriyet üzerinden inşa ettiği varlığını muktedir koltuğunda oturduktan sonra da zaytungluk biçimlerle devam ettiriyor.
Cezaevinde onlarca gazeteci varken, birçok basın yayın kuruluşu yaptıkları yayınlar nedeniyle kapatılmışken, Erdoğan’ın adını anan herhangi bir eleştirinin bedeli bile zindanla ödetilirken Erdoğan çıkıp “seçimi kazandığımızda cezaevinde gazeteci kalmayacak” diyebiliyor.
Ya da halkın vergileriyle yayın yapan TRT’nin AKP borazanı kesilmesine duyulan halk tepkisi karşısında hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ çıkıp, “medyanın sesini kısmaya çalışıyorlar” diyebiliyor.
Örnekler çoğaltılabilir…
Her biri Hitler’in işçi ve emekçileri baskı ve zorbalıkla ezmek için her yöntemi kullandığı halde meydanlarda insanın aklıyla dalga geçen nutuklar çekmesine benziyor…
Medyanın adeta tekelleştirilip, tek ses haline getirildiği bu koşullarda Bozdağ’ın TRT’yle ilgili açıklamada CHP’yi işaret ederek,”… daha gelmeden medyanın sesini kısmak için kaba kuvvete başvuruyorlar” demesinin nasıl bir ironi olduğunu anlatmaya gerek yok.
Bunu diyen iktidar ve kendisiyle bağımlı hale getirdiği yargısı yine dalga geçer gibi sırf eleştirel paylaşımlarda bulunduğu-yazdığı için gazetecileri gözaltına almaya, sorgulamaya, cezaevine koymaya devam ediyor.
Bu zincire en son Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan eklendi. Demirhan, sendika.org’taki “Diktatörlüğü durdurabiliriz” başlıklı haber ve sosyal medya paylaşımlarında “terör propagandası yaptığı” gerekçe gösterilerek bugün gözaltına alındı.
Arkası gelecek dercesine…
Polis bu kez ofise vakitlice geldi. https://t.co/s2vm5ZotK1 içeriklerinden dolayı ifadeye gidiyoruz. Seçim öncesi "anormal" sansür tedbirleri başlamış görünüyor.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) May 28, 2018
"Diktatörlüğü durdurabiliriz" başlıklı haberimiz "terör propagandası" sayılmış. Gözaltına alınıyorum.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) May 28, 2018