Kadın cinayetlerine, cinsel saldırılara ve şiddete karşı toplumun bir tarafında duyarlılık gelişirken, bir tarafında da toplumsal gericilik birikiminin en uç ifadelerinden biri olan kadın düşmanlığı en vahşi biçimlerle karşımıza çıkabiliyor.
Bugün basına düşen ikli kadın cinayeti haberi bu vahşetin kazandığı boyutlar konusunda uyarıcı olduğu kadar sarsıcı da…
Cinayetlerden biri Erzurum Sarıkamış’ta yaşandı. Barış Alkan (30) isimli erkek 8 aylık hamile eşi Sezen Alkan’ı (23) bıçakladıktan sonra kaçtı. Tartışma sonrasında yaşanan bu vahşette Sezen Alkan hayatını kaybederken, karnındaki bebek sağ kurtarılabildi.
Kaçarak ormanda saklanan Alkan da bir süre sonra yakalanarak, Sarıkamış Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Maraş’ta bir kadın evinde işkenceyle katledildi
Diğer cinayet de Maraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde yaşandı.
Burda da 80 yaşındaki Hanife Akdişli, evinde işkence edilerek katledilmiş bulundu.
Toplumsal gericilik birikiminin tarihsel gelişmeyle çarpıştığı ve itiraz eden her kadının -itirazın düzeyinden ve niteliğinden de bağımsız olarak- şiddete maruz kalıp öldürülebildiği bu koşullarda, kadın cinayetlerinin biçiminde yaşanan bu çarpıcı gelişmeler toplumsal krizin de boyutlarını ortaya koyuyor.
Kadın cinayetlerinin giderek tasarlanan, işkenceyle birleştirilen bir nitelik kazanması mevcut krizin doğru bir temelde örgütlenememesi durumda nasıl bir bataklığa dönüşeceği konusunda sarsıcı uyarılar veriyor.