Eğitim Sen’in “Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu” ile İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu’nun, “Gündemimiz Çocuk, Çocuk Haklı” başlıklı sempozyumunun ortaya koyduğu sonuçlar AKP’li yıllarda eğitimden, toplumsal yaşama kadar aklımıza gelebilecek her alanda cinsiyetçi yaklaşımın tavan yaptığını ortaya koyuyor.
Sadece kaba bir cinsiyetçiliğin değil, siyasallaşmış-ideolojikleşmiş, toplumsal bir projenin önemli parçalarından biri haline gelmiş bir cinsiyetçiliğin… Bu yaklaşımın en ağır sonuçlarını kadınlarla birlikte kız çocuklarının yaşadığını biliyor, görüyoruz.
Kız çocuklarının evlendirilmesinin önündeki yasal engellerin kaldırılması ve istismarın aklanmasına dönük son dönemlerde yapılıp edilenler bile bu konuda oldukça çarpıcı veriler sunuyor.
İHD’nin raporu
İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu’nun raporunda son 16 yılda toplam 440 bin çocuğun doğum yaptığı, 15 yaşın altında cinsel istismara maruz kalarak doğum yapan çocuk sayısının ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçtiği belirtiliyor.
Rapordaki verilere göre yılda ortalama 8 bin çocuk cinsel istismara maruz bırakılıyor.
İHD raporunda çocuklara yönelik taciz, tecavüz, pornografi ve insan kaçakçılığına karşı küresel bir sivil toplum örgütü olan ECPAT’ın 2015 yılı Türkiye raporundan verilere de yer veriliyor. Bu verilerde çocukların Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturduğu kaydediliyor.
‘Türkiye cinsel istismarda dünya üçüncüsü’
Çocuğa yönelik cinsel istismarda Türkiye’nin dünya listesinde 3’üncü sırada yer aldığını belirtilen raporda şu verilere yer veriliyor:
“TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi. Son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne oldu ve bu çocukların büyük kısmı dini nikâh ile evlendirildi. Türkiye’de AKP’nin iktidarda olduğu 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçti.”
Adalet Bakanlığı’nın Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısının son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttığına dair çarpıcı verileri de durumun vahametini ortaya koyuyor.
‘Evlilik nedeniyle okula devam edemeyenlerin yüzde 97’si kız çocukları’
Aynı raporun eğitim hakkı bölümünde de kadınların eğitim görme oranının erkeklerden geri olduğuna dikkat çekilerek, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de çocuk yaşta evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97,4’ünün kız öğrenciler olduğuna dikkat çekildi.
Cinsiyetçi müfredat
Raporda müfredatın AKP’li yıllarda daha da cinsiyetçi bir nitelik kazandığı şu veri ve belirlemelerle dile getirildi:
“Yeni müfredatta’ bilime, sanata, emeğe, mücadeleye, sevgiye, paylaşmaya, kadına yer yokken aile yaşamını kutsayan ve kadını yok sayan cinsiyetçi politikalar yaygınlaşmıştı. İmam hatip liselerinden 372’si sadece kız imam hatip Anadolu lisesi olarak ayrılmış ve devlet politikası uygulaması olarak karma eğitim dışına çıkılmıştır. Çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle kız çocuklarının başı ve bedeni 9 yaşında, fiilen okul öncesinden itibaren kapatılmaktadır.”
Eğitim-Sen’inin raporu
Eğitim Sen’in “Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu” da AKP’li yıllarda cinsiyetçiliğin nasıl bir nitelik kazandığını ve bunun eğitim sistemine nasıl yansıdığını ortaya koyuyor.
Kadın ve erkeklerin cinsiyetçi kalıplarla ayrıldığı eğitim sisteminde kız öğrencilerin payına ikinci sınıf eğitimin düştüğüne dikkat çekilen raporda, geleneksel cinsiyet rollerinin aile, akranlar, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde nesilden nesile aktarıldığı vurgulandı.
Raporda, ders kitaplarında kız çocuklara daha çok ev içi alanda ya da bu rollerine uygun olan meslekler tavsiye edildiği aktarıldı. Kız çocuklara ev hanımlığı, öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik gibi meslekler önerilirken, kitapların tümünde okul müdürlerinin erkek olarak gösterildiği kaydedildi.
Kız öğrenci kaybı yoğunlaştı!
MEB’in istatistiklerine göre, 2016-2017 eğitim-öğretim döneminde resmi okullarda eğitim görenlerin yüzde 51.3’ü erkek, yüzde 48.7’si ise kız öğrenciler.
Kadınların net okullaşma oranları açık öğretim hariç tüm düzeylerde erkeklerden geri durumda. İlkokuldan ortaöğretime geçişte kız öğrenci kaybı erkeklere göre yoğunlaştı. Kadınların yükseköğretime erişim oranı ise erkeklere göre daha düşük.
Kız öğrencilerin yüzde 64’ü imam hatipte
İmam hatip lise sayısı 2002’de 450 iken, 2017’de 1.408’e yükseldi. İmam hatip liselerinden 372’si sadece Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi haline getirildi. 2016-17 döneminde 347 bin 614 kız öğrenci imam hatip ortaokullarında, 353 bin 379 kız öğrenci de imam hatip liselerinde eğitim gördü. 2017 yılında kız öğrencilerin yüzde 56’sı imam hatip okullarında eğitim gördü. Açıköğretim de eklenince bu oran yüzde 64’e çıkıyor.