Suruç esnafı: Madem PKK’liydiler neden oy istediniz

Suruçlu esnaf, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet yetkililerinin, AKP’li vekilin ağabeyinin PKK’liler tarafından öldürüldüğüyle ilgili açıklamasına tepkili. Esnaf, AKP’liler tarafından dükkanlarında ve hastanede öldürülen iki oğul ve babayı 25 yıldır esnaf olarak tanıdıklarını belirtiyor. Esnaflardan biri, “Madem PKK’liydiler neden gidip oy istediniz” diyor.

Urfa’nın Suruç ilçesinde kanlı geçen seçim çalışmasından sonra ilçede tansiyon düşmedi. AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın akrabaları tarafından saldırıya uğrayan Şenyaşar ailesinden baba ve iki oğlu yaşamını yitirdi.

Celal ve Adil Şenyaşar kardeşler dün çeşitli engellemelerden sonra Suruç mezarlığına getirildi ve burada yan yana toprağa verildi. Mezarlıkta dün üçüncü bir mezar daha kazılmıştı. Yaralı çocuklarını ziyaret etmeye giderken hastanede linç edilerek öldürüldüğü iddia edilen Esvet Şenyaşar içindi bu mezar. Baba Şenyaşar için bugün cenaze töreni vardı.

İlçe yine diken üstündeydi, her köşe başında polisler vardı. Çevre kentlerden üç otobüs çevik kuvvet polisi ek takviye getirildi.

İlçenin giriş çıkışlarında polis noktaları kurulmuş durumda. Şüpheli araçlar kenarı çekilerek aramadan geçiriliyor. Yoğun güvenlik önlemi mezarlığın etrafında da vardı. Sadece polis değil, bugün jandarmalar da vardı.

Mezarlık adeta abluka altına alındı. Gözlerde öfke, yüzlerce acı, sözcüklere dökülmeyen tepki…

Emine Şenyaşar, kanlı seçim kavgasında önce iki oğlunu ardından eşi Hacı Esvet Şenyaşar’ı kaybetti. Dün mezarlıkta Kürtçe yaktığı “”Ah Tayyip Erdoğan, sen vurdun oğullarımı sen vurdun. Oğullarım açtı oğullarım oruçluydu” ağıtla güne damgasını vurmuştu.

Acılı kadın, bugün eşinin cenazesi mezarlığa gelmesiyle yine fenalaştı.  Baba Şenyaşar, çocukların yanına kazılan mezarda son yolculuğuna uğurlanırken, aile tepkilerine çığlıklarla dile getirdi.

Esvet Şenyaşar’ın kızı, “IŞİD bunu yapmaz. Bunlar kendi işyerindeydi. Bir oy için saldırdılar. Hastanede katlettiler. Boğazını kestiler” derken, Hacı Esvet’in kız kardeşi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepkiliydi.

Erdoğan’a şöyle seslendi:

“Erdoğan başkanlık için insan bırakmadın. Kürtler bitmez. Sen kafalarına sıkıyorsun, katliam yapıyorsun, niye rapor vermiyorsunuz?”

Acılı kardeş, “Biz oyumuzu vermiyoruz. Zorla olur mu? Vermiyoruz” çığlığı mezarlıktaki öfkenin dile dökülüşüydü adeta.

İlçe merkezinde de konu bu olay ve her sohbette konuşuluyor. Öldürülen esnaf Şenyaşar ailesinin dükkanları kapalı. Dükkan çevresi sakin. Gelip geçenler hüzünlü yüzlerle kepenkleri indirilen dükkana bakıyor.

Sokaktaki esnaf tedirgin olduğu kadar yaşananlardan dolayı öfkeli. Kiminle sohbet etsem hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı açıklamalarından dolayı eleştiriyor.

Olayda, AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Yıldız da öldürülmüştü. Erdoğan olayla ilgili yaptığı açıklamada Yıldız’ın PKK tarafından öldürüldüğünü iddia ederek, Şenyaşar ailesini “terörist olmakla” suçlamıştı.

Mehmet Yıldız’ın dünkü cenazesine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katılmış, Erdoğan ile benzer açıklamalarda bulunmuştu.

Bakan Soylu cenazeden basına yaptığı açıklamada, olayla ilgili soruşturma sürerken, HDP Urfa Milletvekili İsmail Kaplan’ın Kandil’den talimat aldığını iddia ederek, hedef göstermişti. Soylu, “O adamın dağ kadrosuyla ilişkili olduğu, talimatları da oradan aldığı yönünde değerlendirmeler vardır” açıklaması üzerine polis çeşitli evlere baskın yaptı.

HDP’li Kaplan’ın yanısıra HDP İlçe Eşbaşkanı Rojda Binici, Suruç Belediyesi Meclis Üyesi Fethi Yavuzel, Mehmet Kaplan ve Mehmet Polat’ı gözaltına aldı. Olayla ilgili şu ana kadar toplam 19 kişi gözaltına alındı. Dün gözaltına alınan dört kişi bugün savcılık tarafından serbest bırakıldı. Ancak gözaltına alınan bu dört kişinin gözaltı gerekçesinin olayla ilgili olmadığı, dünkü cenazeyle ilgili olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınanlara, “Cenazede neden zılgıt çaldınız? Neden cenazeye katıldınız?” sorularının sorulması dikkat çekti.

Erdoğan ve Hükümet yetkilileri, olayla ilgili daha soruşturma tamamlanmadan ilk günden beri öldürülen baba ile iki oğlunu PKK ile ilişkilendirmeye çalışıyor.

İlçe sakinleri ve esnaflar bu duruma oldukça tepkili.

Yaşamını yitiren kardeşlerin kiracısı olduğunu söyleyen esnaflardan biriyle sohbet ediyorum. İsminin yazılmasında sakınca görmüyor ancak hedef seçilmemesi için yazmayı uygun görmüyorum. Olaya tanık olmadığını ancak olaydan sonra saldırıya uğrayan Şenyaşar ailesinin dükkanının son halinin her şeyi açıkladığını söylüyor:

“Onları tanıyorum, 25 yıllık esnaflar. PKK’li olduklarına yönelik bilgiler olayı çarpıtmak için kullanılıyor. Bende bir esnafım her gün birlikteydik onlarla. Bunca yıldır esnaflar. Medya çarpıtıyor, madem bunlar PKK’li bunca yıl neden esnaflık yapmalarına izin verdiniz? Gelsinler o sokakta anket yapsınlar, Şenyaşarlar PKK’li mi, yoksa sadece HDP’li mi? diye sorsunlar.”

Suruçlu esnaf, bu olayın hemen aydınlatılmaması durumunda yeni katliamların yaşanacağını sözlerine ekliyor. Bir başka esnaf ise “Aileyi tanıyoruz. Öldürdüler, sonra PKK’li diyorlar. Madem PKK’lilerdi, o zaman AKP’liler neden gidip onlardan oy istedi?” diyor.

Bu arada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bugün bir açıklama daha yaptı, HDP’nin ardından bu kez CHP’yi de yaşanan olaydan sorumlu tuttu.

Soylu, ilçede incelemelerde bulunan CHP heyetini, “PKK adına Suruç’u araştırmaya gitmek ile suçladı ve iddiasını şöyle sürdürdü:

“Burada açık ve net söylüyorum. Şanlıurfa’daki, Suruç’taki olayın sebebi ve müsebbibi Muharrem İnce’dir. Çok nettir. Bunlara bu şımarıklığı veren, bunları siyasetin özünden ayırıp şiddete doğru yönelten anlayışın kendisi Muharrem İnce’dir.”

Bakan Soylu’ya CH’den en sert tepkiyi CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’dan geldi. Bekaroğlu, Soylu için “Allah belanı versin, utanmaz; ajan provokatörlük yapma!” ifadelerini kullandı.

Suruç’taki silahlı çatışma ile ilgili HDP cephesinden de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya çağrı yapıldı ve faillerin tespit edilmesi talep edildi. Eş Genel Başkan Sezai Temelli, Suruç’taydı, Şenyaşar’ın cenazesine katıldı.  Açıklamasında, “İçişleri Bakanı bugün insanları suçlamak yerine, olayın faillerini bulmalıdır” dedi.

İçişleri ve Adalet Bakanlığı ile valilere çağrıda bulunan Temelli, “Hemen olayın gelişmesindeki delillerin karartılmasının önüne geçin. Bu olayın suçlularını, bu provokasyonu gerçekleştirenleri bir an önce yakalayıp, adalete teslim edin” ifadelerini kullandı.

Ahval