İstanbul Bakırköy’de bulunan özel bir hastanede 3,5 yıldır çalışan Derya Koçak, “itaatsizlik ettiği” gerekçesiyle 21 Mayıs’ta işten çıkarıldı. Koçak, işine son verilmesi sonrası maruz kaldığı haksızlığa karşı mücadele etmek ve sesini duyurmak için çalıştığı hastanenin önünde 19 Haziran’da oturma eylemine başladı.
Oturma eyleminin 8. Günündeki Derya Koçak, hastanenin yaptığı usulsüzlüğü ifşa eden çalışma arkadaşıyla arası iyi olduğu için haksız hukuksuz işten çıkarıldığını belirtti ve haklarını alana kadar oturma eyleminden vazgeçmeyeceğini vurguladı.
MA’dan Melike Ceyhan’ın haberine göre Koçak, işten çıkarılma sürecini şu şekilde anlattı:
“Mart ayında benim nöbetçi olmadığım bir akşam istismara uğrayan 20 aylık bir bebek gelmiş. Çocuk ertesi gün öldü. Hastane yönetimi bu durumu kapatmaya çalıştı. Çalışma arkadaşım ise durumu fark edince polise bildirdi. Sonrasında bu olayı televizyonda bir programa çıkarak anlattı. Ve işten çıktı. Arkadaşım içeride olan şeyi vicdanı elvermediği için televizyona çıkıp söyledi. O işten çıktıktan sonra ise benim iş yükümü arttırdılar. Baskı uyguladılar. İki ay kadar bu baskılar devam etti. Sonra ise işten çıkartıldım. Ben ‘işimi yapmadığım için değil, o kadının arkadaşı olduğum için işten çıkarıyorsunuz’ dediğimde; insan kaynakları ‘Evet o neyse, bizim gözümüzde sen de o sun’ cevabını verdi.”
‘İşsizlik maaşı da alamıyorum sicilimi kötülediler’
İşini büyük bir özveri ve dürüstlükle yaptığını söyleyen Koçak, işten çıkarılması sonrası kendisine sadece kıdem tazminatı hesaplanarak hakkı olanın çok altında bir tazminat verildiğini ifade etti.
“3 buçuk senelik mesai saatlerimin ücretini vermediler. ‘itaatsizlik’ gerekçesiyle çıkardıkları için şu an işsizlik maaşı da alamıyorum. Sicilimi de kötülediler.”
‘Tehditler aldım’
Oturma eylemine başladığı için tehditler aldığını da belirten Koçak, “Bana ‘sen kimle uğraştığını biliyor musun? hiçbir yerde iş bulamazsın’ dediler önce. Sonra da yeniden ‘uzlaşalım’ diye geldiler. ‘Tamam’ dediğimde ise, ‘alacağın yok’ denildi ve uzlaşma olmadı. Bende dava açtım” dedi.
Bir yandan sağlık sorunlarıyla uğraştığını diğer yandan bakmakla yükümlü olduğu zihinsel engelli çocuğunun masraflarını karşılamaya çalıştığını kaydeden Koçak, şöyle devam etti:
“Bu işe girdiğimde astım hastasıydım. Şimdi KOAH’a çevirdi. İş yükünden dolayı diz kapağımda sıkıntı oldu. 50 metreden sonra sekerek yürümeye başlıyorum. Bakmakla yükümlü olduğum zihinsel engelli bir oğlum var.”