İstanbul Onur Haftası yürüyüşüne Valilik yasağı



İstanbul Valiliği 2015’ten beri çeşitli gerekçeler öne sürerek yasakladığı İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü bu sefer de yürüyüş alanlarının gösteriye kapalı olduğu bahanesiyle yasakladı!


İstanbul Valiliği, 2015 yılından beri çeşitli gerekçeler öne sürerek yasakladığı İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü bu sefer de yürüyüş yapılması için belirlenen alanların gösterilere kapalı olduğu gerekçesiyle yasakladı.

Valiliğin yasaklama kararıyla ilgili açıklama yapan Onur Haftası Komitesi bu durumu, “İstanbul Valiliği son iki yıldır Ramazan’a denk gelmeyen ve bu yıl hiçbir tehdit almamış yürüyüşümüzü yasaklayarak gösterdiği gerekçelerin sadece birer bahane olduğunu ve aslında Valilik kararının bizlere yöneltilen nefretin bir parçası olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır” sözleriyle teşhir etti.

25 Haziran’da başlayan 26. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın 1 Temmuz Pazar günü saat 18.00’de Taksim’de yürüyüşle sonlanması planlanıyordu. 2015’ten bu yana tehditler ya da Ramazan ayı gibi gerekçelerle yürüyüşü yasaklayan Valilik, yasağı tanımayan LGBTİ bireylerin karşısına polis saldırısını çıkarmıştı.

Valiliğin yürüyüşün bu yıl da yasaklanması gerekçesini şöyle ifade ettiği öğrenildi.

…açık alan etkinliklerinin düzenlenmek istendiği İstiklal Caddesi ve Beşiktaş İskele Meydanı 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında belirlenen toplantı ve gösteri yürüyüş alanları içerisinde yer almadığından ve oluşabilecek muhtemel olumsuzluklara karşı güvenlik nedeniyle açık alan etkinliklerinin düzenlenmesinin uygun görülmediği.

Yasak kararından sonra açıklama yapan Onur Haftası Komitesi şunları belirtti:

İstanbul Onur Haftası Komitesi olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da haziran ayının son haftasına denk gelen haftamızı ve haftanın son gününe denk gelen Onur Yürüyüşü’nü organize etmek üzere bir araya geldik. Haftamız ve Yürüyüşümüz sistematik olarak görmezden gelinen bizler için kimliklerimizden utanmamız gerektiği öğretilen bir toplumda kendi görünürlüğümüzü sağlamak ve varoluşumuzdan duyduğumuz onuru kutlamamız için çok önemlidir. Yıldan yıla daha da kalabalık hale gelen Onur Yürüyüşü’ nün haftanın son yani Pazar günü yapıldığı bir sır değildir. Aksine görünürlüğümüzü sağlamak için düzenlediğimiz bu yürüyüşün herkes tarafından duyulan bir çağrıya dönüşmesi için yirmi altı yıldır aynı kararlılıkla mücadele etmekteyiz.”

 

“Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 3. Maddesi’nde de söylendiği gibi barışçıl olduğu sürece her türlü toplantı ve yürüyüşü düzenlemek önceden izin alınmaksızın her vatandaşın hakkıdır. Buna rağmen her yıl yaptığımız üzere bu yıl da valilikten yedi cihanın bilmekte olduğu yürüyüşümüz hakkında konuşmak üzere bir görüşme talep ettik. Vali Yardımcısı ile yaptığımız görüşmede önceki yıllarda yürüyüşün Ramazan’a denk geldiği için yasaklandığı, bu yıl böyle bir durum olmadığı için yürüyüşün önünde bir engel olmadığı fakat son kararı yine de Vali’nin vereceği cevabını aldık.

 

Görüşmenin ardından komite tarafından yazılı olarak da haftanın ve yürüyüşün bildirimi Valiliğe yapılmıştır. Üzülerek belirtiriz ki Valilik verdiği cevapta aslında bizim protesto hakkımızı korumaya alması gereken Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri kanunu göstererek bizim güvenliğimizi alamayacağını ve Onur Yürüyüşü’ nün düzenlenmesini uygun bulmadığını söylemiştir.”

 

“On altı yıldır düzenlenen Onur Yürüyüşü polis saldırıları başlamadan önce on üç yıl boyunca aralıksız hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadan gerçekleştirilmiştir. İlk başta Ramazan’ı ve güvenlik meselesini bahane eden İstanbul Valiliği son iki yıldır Ramazan’a denk gelmeyen ve bu yıl hiçbir tehdit almamış yürüyüşümüzü yasaklayarak gösterdiği gerekçelerin sadece birer bahane olduğunu ve aslında Valilik kararının bizlere yöneltilen nefretin bir parçası olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Vali kendisine verilen yetkiyi toplumun bir kesimine ayrımcılık yapmak üzere kullanarak bir suç işlemektedir.

 

Bir suç niteliği taşıyan ve bizlere yöneltilen nefreti körüklemekten başka hiçbir şeye hizmet etmeyen bu karar meşru değildir. Evet, Valilik kararında denildiği üzere bir güvenlik sorunumuz vardır fakat bu sorunun sebebi bizzat bunu diyen Valiliğin kendisi ve her yıl en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüze saldıran polis güçleridir. Bu karar her gün kendisine yöneltilmekte olan nefretle yaşamaya çalışan biz lgbti+’lar için Onur Yürüyüşü’nün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu yürüyüş tam da Valilik kararının daha da körüklediği şiddete ve ayrımcılığa karşı mücadele etmek için yapılmaktadır. Yirmi altı yıldır olduğu gibi bu yıl da aynı azimle Onurlu Yürüyüşümüzü gerçekleştireceğimizi basına ve kamuoyuna duyurur ve her lubunyanın bir Onur Yürüyüşü olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz.”

Ayrıca Kontrol Et

Öğretmenler: Bu ÖMK’yı Kabul Etmiyoruz

Öğretmenlerin haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Meclis açılışının ardından yeniden görüşülmeye başlanmasına karşı 6 eğitim sendikası MEB önüne siyah çelenk bırakarak nöbet eylemine başladı