Bahçeli’nin Çakıcı güzellemeleri sürüyor



Bahçeli Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Erdoğan Bayrakdar’ın görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na atanmasıyla ilgili açıklamalar yaptı


Devletle sahiden de özdeşleşen Devlet Bahçeli’nin vatan sevdalısı ilan edip, kahramanlaştırmaya giriştiği Alaattin Çakıcı’yla ilgili tiratları iktidar bloku içindeki çatlakları da açığa vuracak şekilde devam ediyor.

Bahçeli bugün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla aynı tutumunu sürdürdü. Yatırıldığı hastanede sınırsız görüş hakkıyla fiilen dışarıya çıkarılan, oradan hem Erdoğan’a hem de gazetecilere tehditler salan Çakıcı’nın bu şekilde alenen ödüllendirilmesini sağlayan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Erdoğan Bayrakdar’ın görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na atanmasıyla ilgili açıklamalar yaptı.

Bayrakdar’ın görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na atanmasını “HSK Birinci Dairesi’nin tasarrufudur. Fakat bu idari tasarrufun Sayın Çakıcı’yı ziyaretimizle ilişkilendirilmesi kuşkusuz yanlıştır, izaha muhtaçtır” şeklinde değerlendiren Bahçeli, devamında söyledikleriyle hem çete artığını göklere çıkardı hem onu sahiplenmesini manevi bir değer olarak yüceltti hem de savcının başka bir göreve atanmasına dair aba altından sopa gösterdi.

Atamayla ilgili olarak, “Teröristler ziyaret edilirken, buna izin verenler görevlerinin başındayken, her kamu görevlisi, her sorumluluk sahibi şahıs tutarlılık ve samimiyet içinde hareket edecek erdemi doğal olarak göstermelidir. İnancım odur ki, göstereceklerdir. Bize göre Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı görevini eksiksiz yapmıştır. Konuyla ilgili iltimas, kayırma, hukuk ihlali, etik ve ahlak dışı bir durum da söz konusu değildir. Her şey normal prosedüründe gerçekleşmiştir. Hata yoktur, kusur yoktur, kast zaten yoktur. Sayın Başsavcı’nın görevden alınmasının arkasında yatan asıl gerçek ve gerekçenin bizim ziyaretimizle ilgisi olmadığına inanmak istediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Bu durumun vuzuha ermesi, tavzih ve telafi edilmesi arzum ve beklentimdir” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin Twitter hesabından yaptığı ve “yeni” rejimin o çeteci-faşist karakterinin altını kalınca çizdiği paylaşımlar şöyle:

Vefa, bizim için yalnızca İstanbul’daki bir semtin veya bir faninin adı değildir. Vefa adam olmaktır, ahlaklı olmaktır, mertliktir, iman ve vicdan alametidir. Dava ve ülkü arkadaşlarımıza karşı bitmeyecek bir vefamız, eksilmeyecek bir muhabbetimiz vardır.

Değerli dava arkadaşım Alaattin Çakıcı uzun süredir Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hakkında verilmiş cezasını çekmektedir. Kendisi hem ülkü hem de ülke sevdalısıdır. Bizim taş duvarlar ardında bulunan bir ülküdaşımıza vefa göstermemiz kadar doğal bir şey de yoktur.

Sayın Çakıcı’nın pek çok hastalığı vardır ve tedavisi de Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde sürmektedir. Sağlık durumuyla ilgili medyaya çok sayıda iddia da yansımaktadır. Öncelikle durumunun netleştirilmesi şarttır, acildir.

Bizim hem kader mahkûmu hem de sağlık sorunları yaşayan bir ülküdaşımızı kanuni izinler alındıktan sonra bulunduğu yerde ziyaret etmemiz insani, İslami ve vicdani bir sorumluluktur. Yaptığımız budur, hatta yeri gelirse yine yapacağımız dava görevi de bu olacaktır.

Sayın Çakıcı’yı ziyaret etmemiz elbette bazı tartışmalara yol açmıştır. Bunu anlayış ve saygıyla karşılıyorum. Ancak bir ülküdaşımızdan vazgeçmemizi de hiç kimse beklememelidir. Cezaevi psikolojisini herkesin objektif şekilde idrak etmesi samimi temennimdir.

Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Erdoğan Bayrakdar’ın bugün görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na atanması HSK Birinci Dairesi’nin tasarrufudur. Fakat bu idari tasarrufun Sayın Çakıcı’yı ziyaretimizle ilişkilendirilmesi kuşkusuz yanlıştır, izaha muhtaçtır.

Teröristler ziyaret edilirken, buna izin verenler görevlerinin başındayken, her kamu görevlisi, her sorumluluk sahibi şahıs tutarlılık ve samimiyet içinde hareket edecek erdemi doğal olarak göstermelidir. İnancım odur ki, göstereceklerdir.

Bize göre Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı görevini eksiksiz yapmıştır. Konuyla ilgili iltimas, kayırma, hukuk ihlali, etik ve ahlak dışı bir durum da söz konusu değildir. Her şey normal prosedüründe gerçekleşmiştir. Hata yoktur, kusur yoktur, kast zaten yoktur.

Sayın Başsavcı’nın görevden alınmasının arkasında yatan asıl gerçek ve gerekçenin bizim ziyaretimizle ilgisi olmadığına inanmak istediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Bu durumun vuzuha ermesi, tavzih ve telafi edilmesi arzum ve beklentimdir.

Ayrıca Kontrol Et

Narin’in Köyünde Çocuk Kalınabilinir mi?

Narin’in bir cinayet şebekesince katledilip bu cinayetin üzerinin de kolektif olarak kapatılmaya çalışıldığı Tavşantepe Köyü’nde çocukların psikolojik durumuna ilişkin hazırlanan ön raporda “Çocukların yaşanan durumla ilgili konuşmadıkları, bu durumu bastırmış veya anlamlandıramamış olabilecekleri” değerlendirmesi yapıldı. Bunun aileleri tarafından çok sıkı telkinler sonucu olabileceği kaydedildi