Avrupa Parlamentosu’nda kadrolu yüzlerce tercüman kendilerine dayatılan yeni çalışma şartlarını protesto amacıyla iş bırakma eylemlerini 1 aydır sürdürüyor. Basına konuşma yasağı bulunan tercümanlar grev kararına rağmen çalışmaya zorlandıklarını ifade etti. Kimi Avrupa milletvekilleri bu durumun temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu belirtti.
Euronews Türkçe’ye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen kadrolu bir tercüman “Olay bir yıl öncesine dayanıyor. Temmuz 2017 tarihinde yönetim tercümanlara yeni çalışma koşulları dayattı. Sendika ekim ayında grev çağrısında bulundu. O dönemde eylemler askıya alındı zira yönetimle görüşmelerin sonuç vereceği düşünülüyordu. Anlaşma sağlanamadı. Görüşmelerin üzerinden 8 ay geçti ancak hiç bir sonuç elde edilemedi. Daha sonra sendika yeniden grev çağrısında bulundu ve olaylar büyüdü” dedi.
Avrupa Komisyonu’na kıyasla işlerinin çok daha ağır olduğunu ifade eden söz konusu tercüman “Şu ana kadar toplantıları tercüme etmemiz için kabinlerde günde en fazla 7 saat kalmamız talep ediliyordu. Avrupa Parlamentosu bu süreyi 8 saate çıkarmak istiyor. Bu çok fazla. Biz 7 bucuk saat olmasına razıydık. Birleşmiş Milletler’de bu süre 6 saat. Toplantılara hakim olmak durumundayız. Üst düzey toplantılara hazırlıksız gidemezsiniz. Bunu göz önünde bulundurmak durumundalar” şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu’nun fazla ileri gittiğini belirten tercüman her gün bina içerisinde en az 12 saat bulunma şartı getirileceğini bunun özel hayatı olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Ayrıca yılda 6 kez akşamları müsait olmaları talep edildiğini söyledi.
Salı günü, Strasburg’da devam eden Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu oturumunda birçok Avrupa milletvekilinin salonun ses sistemine müdahale etmesi üzerine tercümanlar en az yarım saat konuşmaları çeviremedi. Avrupa milletvekilleri böylece tercümanlara destek mesajı verdi. Salonda bulunan Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani duruma sert tepki gösterdi. Ses sistemini kesen Avrupa milletvekilleri arasında Sosyalist ve Demokratlar grubundan Edouard Martin de bulunuyor.
Euronews Türkçe’ye konuşan Avrupa Milletvekili Edouard Martin “Pazartesi günü, Avrupa Parlamentosu başkanına temel hak ve özgürlükler için önemli olan grevin yapılamaması konusunda bir soru sordum ancak cevap alamadım. Uluslararası yasalara uyulmaması ve tercümanların zorla çalıştırılması beni rahatsız etti. Dikkat çekmek için salı günü sabah 9’da ses sistemine müdahale ettik. Daha sonra Avrupa Parlamentosu Başkanı bana yaptırım uygulayacaklarını söyledi. 10 kişiydik sadece 5’imizi çağırdı. Nedenini anlamadık. Herhangi bir yaptırım halinde olayı mahkemeye taşıyacağım zira temel hak ve hürriyetlere müdahale ediliyor. Avrupa Parlamentosu hiç bu kadar kötü yönetilmedi. Antonio Tajani kendini dokunulmaz zannediyor” şeklinde konuştu.
Avrupa milletvekili Edouard Martin her şeye rağmen durumda ilerleme sağlandığını, Antonio Tajani’nin tercümanlar ile birçok kez görüştüğünü ve çözüm arayışına girdiklerini ifade etti.
Farklı siyasi gruplardan birçok Avrupa milletvekili tercümanlara dayanışma mesajları göndererek çalışanların haklarının korunması için çalışma grubunun kurulmasına karar verdi. Olayın ardından Avrupa Parlamentosu başkanı Antonio Tajani birçok kez tercümanlar ile bir araya geldi. Önümüzdeki hafta yeni çalışma şartlarının masaya yatırılması bekleniyor. Bu süreçte eylemler devam edecek.