Devlet Erdoğan tarafından ince ince yeniden örgütlenirken…



Yeni rejim-devlet biçiminde devlet yönetiminde görev yapmak isteyenler CV’lerini Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne gönderecek, atamalar buradan yapılacak


Rejim ve devlet biçiminin faşizmin führerci biçimine göre yeniden örgütlenmesi sürecinin en önemli ayaklarından biri de çeşitli kademelerden görev yapacak bürokratların kadrolaşma temelinde seçilmesi oluşturuyor.

Devletin onlarca yıllık alışılmış biçiminden farklı bir örgütlenmeyi zorunlu kılan yasama-yürütme ve yargının partili cumhurbaşkanının güdümünde toplanması sürecinde şimdiye kadar hayli yol alındı. Şimdi bu, seçimlerden sonra ortaya çıkan yasal zemin üzerinden daha ince detaylarıyla devam edecek.

Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanı tarafından atandığı ve bu kurulda parlamento dışından sanayici-bürokrat-müteahhit gibi isimlerin de yer alabileceği, bakanlık sayısının 16’ya düşürüleceği bu sistemde bakanlık bürokratları da yeni bir kadrolaşma temelinde ve buna uygun bir mekanizma üzerinden belirlenecek.

Liyakatin çöpe atılarak yerine partiye bağlılığın-yakınlığın konulacağı, iş güvencesinin sözleşmelilik modeliyle tasfiye edileceği, devletin omurgasını oluşturan kadroların bir kurul tarafından sürekli biçimde denetleneceği bu sistem, Hitlerci faşizmin devleti örgütleme biçiminden önemli çizgiler taşıyor.

Atamaların dümeninde Erdoğan olacak

DW Türkçe’den Aslı Işık’ın haberine göre, göre kamuda görev yapmak isteyenler CV’lerini Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne gönderecek. Cumhurbaşkanı burada toplanan CV havuzundan uygun gördüklerini kamu görevinde istediği makama atayacak. Bu personelle 5 yıllık hizmet sözleşmesi imzalanacak. Cumhurbaşkanı’nın bu yöntemle 500 makama atama yapması bekleniyor. Bu makamlara, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), esnaf odaları veya özel sektörde görev yapmış kişiler de getirilebilecek.

Ekonomi bürokratları yeni düzende, kamunun çeşitli kademelerinde deneyim kazanmış, teknik becerisi yüksek kişiler yerine, kişisel ve siyasi tercihlerin öncelikli olacağını söylüyor.

Albayrak EPK’nın başı mı olacak?

Yeni dönemde ekonomi ile ilgili bakanlar ve bakanlıkların politika oluşturma işlevini Ekonomi Politikaları Kurulu (EPK) üstlenecek. Ekonominin en etkin kurulu olması beklenen EPK’nın başı için ise Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ismi geçiyor. Bu kurulda biri özel sektör ve biri bakanlıktan olmak üzere 3 kişinin görev yapacağı belirtiliyor. EPK, bakanlıklar üstü makro ekonomi politikalarını belirleyecek. Bakanlar ise, eski sistemde müsteşarların yürüttüğü görevi yürütecek. Bakan yardımcıları da genel müdürlük görevini üstlenecek.

Kamuda yardımcı olmayacak

Bürokraside bundan sonra bakan yardımcısı hariç, bütün yardımcılık pozisyonları kaldırılacağı belirtiliyor. Müsteşar yardımcılığı ve genel müdür yardımcılığı makamları lağvediliyor. Sayıları 16’ya çekilen bakanlıklarda ve diğer tüm kurumlarında, daire başkanlığının üzerindeki makamların Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanacağı belirtiliyor. Genel Müdürler için aranan kamuda 12 yıl görev yapma şartının da kalkacağı kaydediliyor.

Sayıları 16’ya inen bakanlıkların yapısı ile ilgili KHK’nın yayınlanması beklenirken, bakanlıkların yeni teşkilat yapılarının tamamlanmasının 6 ay süreceği belirtiliyor. Yeni yönetim sisteminde Cumhurbaşkanlığı’na direk bağlı ofislerin etkin olarak çalışacağı bilgisini veren kaynaklar, Kanal İstanbul, otoyollar, havalimanları gibi büyük projeler ve teşvik sisteminin Yatırım Ofisi tarafından takip edileceği, sanayi 4,0 gibi politikaların ise, Teknoloji Ofisi tarafından izleneceği bilgisini verdiler.

Türkiye kimler tarafından ve hangi kurumlarla yönetileceğini 9 Temmuz akşamı, Cumhurbaşkanlığı’nda 3 bin kişinin davetli olduğu törende öğrenecek.

Ayrıca Kontrol Et

Narin’in Köyünde Çocuk Kalınabilinir mi?

Narin’in bir cinayet şebekesince katledilip bu cinayetin üzerinin de kolektif olarak kapatılmaya çalışıldığı Tavşantepe Köyü’nde çocukların psikolojik durumuna ilişkin hazırlanan ön raporda “Çocukların yaşanan durumla ilgili konuşmadıkları, bu durumu bastırmış veya anlamlandıramamış olabilecekleri” değerlendirmesi yapıldı. Bunun aileleri tarafından çok sıkı telkinler sonucu olabileceği kaydedildi