FLORMAR kozmetik önünde ekmeğimiz-hakkımız için sürdürdüğümüz onurlu yürekli mücadelemiz 56. gününde kararlılıkla devam ediyor.
Zalim yönetim 53. günde (dün) fabrika önünden ayrıldığımızda bize içeriden destek olan, selam veren yedi arkadaşımızı daha işten attı. Biz de çok kısa sürede toplanıp daha paydos olmadan fabrika önüne tekrar toplandık. Fabrika yönetimini çok sert bir şekilde protesto ettik, mücadelenin daha sert daha kararlı bir şekilde devam edeceğini gösterdik.
Devletin polisini yalan ihbarlarla işlerinden ediyorlar, bize karşı kışkırtıyorlar. “İçeride hasta var ambulans var, kapıları kapadılar çıkartmıyorlar” diyorlar. Bu kadar kötü bir yönetim… Ne yasa ne ahlak tanımayan bir yönetim. Pisliğini örtmek için böyle karaktersizce iftiralara başvuruyor.
Buradaki işçilerin hiçbiri içeride birinin sağlığına zarar gelsin istemez; eğer isteseydik 55 gündür elbet birileri zarar görürdü. Biz onlar kadar aşağılık düşünecek insanlar değiliz. Kavgamız hakkımızı almak için.
Haklı iken haksız duruma düşecek kadar cahil bir işçi sınıfı yok burada.
Geçen hafta salı günü Yves Rocher Kartal mağazası önünde boykot eylemi yaptık, çarşamba günü de Pendik’teki Yves Rocher ve FLORMAR kozmetik mağazalarının önündeydik. Bundan sonra eylemlerimiz daha da artarak devam edecek.
Bize destek olan bütün onurlu kardeşlerimizi boykot eylemlerini büyütmeye davet ediyoruz.
Haklılığımız Çalışma Bakanlığı ve İŞKUR raporlarıyla da ispatlandı. Bizim sendikal mücadelemizin yasal olduğu, bu zalimlerin işçilere baskı ve mobbing uyguladığı yetkililerce belgelendi.
Kaçacak hiçbir yerleri kalmadı.
Bu zalim FLORMAR kozmetik yönetimi barış dallarını bir bir kırdı. Ne insanlık ne de vicdanları yok. Bizi Flormar’a zarar vermekle suçlayanlar aslında kendileri Flormar ve Yves Rocher markalarını bataklığa çekiyorlar.
Ya bizimle var olacaklar ya da parça parça eriyip yok olacaklar.
Kazanan onurlu, yürekli işçi sınıfı olacak.
Ölmek var, dönmek yok!
Flormar direnişçisi Bayram Demirel