Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!
703 nolu KHK ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, 13. Madde’nin ilk paragrafında yer alan “Devlet üniversitelerinde rektör, profesör akademik unvanına sahip kişiler arasından görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca atanır” ifadesinin yerine “Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder.” ifadesi getirildi.
Özetle; rektörlükte aranan profesör olma şartı da üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından atanması şartı da kaldırılarak rektör atamaları “Cumhurbaşkanı kimi isterse o” kıvamına getirildi.
Öte yandan, yine 703 nolu KHK ile, 4 yıl ve üstü herhangi bir lisans programından mezun olan herkese idari yargı sınavına girme yetkisi verildi.
Yargıçlar Sendikası basın sorumlusu Nuh Hüseyin Köse ‘yeni düzenlemeyle birlikte üniversite mezunları hakim olabilecek’ bilgisini verdi. Hakim Nuh Hüseyin Köse, 703 sayılı KHK ile idari hakim olabilme şartlarında değişikliğe gidildiğini ifade ederek sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “703 sayılı KHK’ nin 136/à maddesine göre herhangi bir 4 yıllık lisans diploması olan idari yargıç olabilecek” açıklamasında bulundu. Köse, açıklamasına “Fizik tedavi, veterinerlik, Fransızca, iklim mühendisliği, ilahiyat, sümeroloji, tıp gibi en az 4 yıllık bölüm mezunlarının idari yargıç olmalarının önündeki yasal engel kaldırıldı. KHK’nın 136/a madde/fıkrasına göre; bakanlığın ihtiyaç duyacağı diğer alanlarda en az dört yıllık üniversite mezunu olmak şeklindeki değişiklikle, bakanlığa, 4 yıllık herhangi bir alanda lisans diploması olanları idari yargı sınavına sokma yetkisi verilmiş oldu.” bilgisini de ekledi.
Başkanlık sistemi, dün gerçekleşen cafcaflı törenle, Çorlu’da yaşanan tren faciası sanki başka bir paralel evrende yaşanmışcasına bir umarsızlıkla, tastamam olduğu dostu düşmanı çatlatırcasına ilan edilmişti. Henüz taze olan bu yeni nur topu gibi KHK’nın içeriği, OHAL ile temeli atılıp inşaatı başlayan ve tamamlanmak üzere olan Başkanlık sisteminin kime ve neye hizmet ettiğini, kimleri ve neleri ise ortadan kaldırmak istediğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
