Asgari Ücret Tespit Komisyonu Erdoğan’a bağlandı



Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı


Yeni rejim-devlet biçiminin resmileşmesiyle tüm yetkileri kendinde toplayan Erdoğan’ın ilk uygulamalarından biri de Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu kendi bünyesine katmak oldu. Böylece Asgari ücretin belirlenmesi artık “daha dolaysız bir biçimde” Erdoğan’ın yetkisi dahilinde olacak.

Çalışma hayatının sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmesinin bir adımı olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı birleştirdiler. Böylece sınıfın sorunlarını hem önemsizleştirdiler hem de bu sorunları aile kurumuyla doğrudan ilişkilendirerek, ideolojik bir tutum almış oldular. Bu yaklaşımlarını asgari ücretin belirlenmesini tek adamın iki dudağı arasından çıkacak sözlere havale ederek sürdürdüler. Bunun anlamının; esnek çalışmanın, kayıt dışı ve sendikasızlaştırma saldırısının ve sınırsız sömürünün daha bir pervasızlaştırılacağı olduğunu anlamamak mümkün değil.

Komisyon iş Kanunu’nda açıkça düzenlendiği için bu konuda bir kararname yayınlanamıyordu. Ancak önce KHK ile İş Kanunu’nun 39. maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırıldı, ardından da 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bu konu yeniden düzenlenerek devir işlemleri tamamlandı.

DİSK konuyla ilgili yaptığı açıklamada Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun İş Kanunu kapsamından çıkartılarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmesi Anayasaya aykırı olduğunu,  Çünkü Anayasanın Cumhurbaşkanının yetkilerini düzenleyen 104. maddesine göre Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkaramayacağını ifade etti.

Bu değişikliğin kaygı verici olduğunu belirten DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu,  Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun doğrudan cumhurbaşkanına bağlanması bazı soru işaretleri yarattığını belirterek bunları şu şekilde sıraladı

*Asgari Ücret Tespit Komisyonu neden apar topar ve sosyal taraflara danışılmadan cumhurbaşkanına bağlanmıştır?

*İş Kanunu içinde yer alması gereken bir kurul neden İş Kanunu sistematiği dışına çıkarılmıştır?

*Bu değişiklik hangi ihtiyaca dayanarak, neden ve hangi gerekçeyle yapılmıştır?

*Anayasanın cumhurbaşkanına tanımadığı bir yetki neden hile yoluyla yapılmıştır?

Ayrıca Kontrol Et

Haydi Direnişe!..

“Kölelik koşullarında çalışmaya mahkum değiliz!” diyerek kolektif bir bilinçle hareket eden Fernas Maden işçileriyle Akcanlar Tekstil işçileri sınıfın öfkesini kuşanarak patronlardan hesap soruyor