İngiliz gazetesi The Independent’ın kıdemli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, Suriye’nin Halep vilayetini 2016’da tahliye eden silahlı militanlardan geriye kalan silahların izini sürdü. Fisk, o dönem Halep’te El Nusra ve El Kaide’den geriye kalan belgelerden yola çıkarak, ‘Balkanlar’daki silah fabrikalarından Suudi yetkililer tarafından satın alınan çok sayıda gelişmiş silahın İslamcı militanlara verildiğini‘ kanıtladı. Fisk’in Bosna ve Sırbistan’da görüştüğü bir dizi silah fabrikası yetkilisi belgelerdeki silahların kendileri tarafından Suudilere satıldığını doğruladı.
Robert Fisk’in yazısının başında, Halep’te El Kaide’nin terk ettiği bir silah deposunda Bosna’daki bir havan topu fabrikasına ait bir envanter listesi bulduğunu aktarıyor. Buna göre, Ocak 2016’da 500 tane 120 milimetrelik havan topunun Balkanlar’dan gönderildiğini belgeleyen listenin her sayfasında, fabrikanın üst düzey yetkililerinden Ifet Krnjic’in ıslak imzası da yer alıyordu. Bosna’ya giden Fisk, Krnjic ile bizzat görüştü. Krnjic belgeleri gördüğünde “Evet bu benim imzam” diye şaşırdı; şirketinin bu silahları Suudi Arabistan’a gönderdiğini söyledi.
‘NATO STANDARDI SİLAHLAR’
Buna göre Krnjic, “Bunlar, 120 milimetrelik havan topları için garanti belgeleri. Bunlar NATO standardı. Sevkıyat Suudi Arabistan’a yapıldı. 500 havan topluk bir sevkıyatın parçasıydı. Suudi sevkıyatını iyi hatırlıyorum. 2016 başında Suudiler silahları incelemek için fabrikamıza geldi” dedi. Makaleye göre, BNT-TMiH silah fabrikasındaki silah kontrolörlüğü görevinden yeni emekli olan Krnjic sadece imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmekle kalmadı, silahların Riyad’a gönderilmesi öncesinde fabrikaya denetim için Suudi yetkililer ile askeri personelin geldiğini de anlattı.
‘SUUDİ BİR BAKAN GELDİ’
Krnjic “Suudiler fabrikaya 2016 başında silahları incelemeye geldiğinde, bir Suudi ‘bakan’ ve bazı Suudi subaylar vardı. Subaylar sivil giyimliydi. Bakan kandura giyiyordu. Bosna savaşından sonraki tüm üretimimiz buraya sürekli gelen Amerikalıların ve NATO’nun kontrolü altındadır… Fabrikanın dışına çıkan her bir silahın her bir parçasını bilirler” dedi.
‘ASFALTTAN ATEŞ EDEBİLEN TEK HAVAN TOPU, VUR-KAÇ YAPILABİLİYOR’
Silahların sadece satın alan ülkenin ordusu tarafından kullanılmak şartıyla, son kullanıcı sertifikası ile satıldığını vurgulayan Krnjic, “Suudiler hiç şikâyet etmiyordu çünkü itibarımız kuvvetliydi. Sadece silahlarımız açısından değil, en hızlı teslimat tarihini de verdiğimiz için… Tüm bunları söylememem gerektiğini biliyorum ama NATO ve AB buna yeşil ışık yaktı. Bizim ürettiğiniz, asfalt üzerinden ateş edebilen tek havan topu. Bizim her havan topumuzun bir taban levhası var; diğer ülkelerin ürettiği havan toplarının levhaları kırılıyor. Sadece yumuşak zeminde kullanılabiliyorlar. Bizim havan toplarımız çantada da taşınabiliyor – üç mermi, bir namlu var. Bir binaya ateş edip ortadan yok olabiliyorsunuz” dedi.
FISK: BAZI AVRUPA ORDULARINDA BİLE YOK
Robert Fisk, “500 havan topu devasa bir silah sevkıyatı – çoğu Avrupa ülkesinin ordusunda bu kadar çok havan topu yok – ve bunların en azından bazıları, 1200 mil uzaktaki Bosna’dan çıktıktan sonraki altı ay içinde, Beşar Esad’ın kuzey Suriye’deki düşmanları olan İslamcı El Nusra/El Kaide’nin eline geçti” ifadelerini kullandı. Fisk, Halep’in doğusundaki silahlı grupların Aralık 2016’daki çekilme sürecinde, kentin hükümet kontrolündeki batı bölgelerine sık sık havan topu attığını da hatırlattı.
BAŞKA HANGİ ÜLKELERDEN GÖNDERİLDİ?
Fisk, yazısının devamında, Halep’te bulduğu diğer belgeleri ve yaptığı ilgili görüşmeleri şöyle sıraladı:
- Makineli tüfek ve havan topu için İngilizce kullanma kılavuzları;
- Bosna ve Sırbistan’dan gönderilen silahların sevkıyat kayıtları ve kullanma kılavuzları;
- Bulgaristan’dan gelen topçu mermilerinin kayıtları;
- Ansari bölgesinde üzerinde Ceyşül Mücahidin yazan bir binanın bodrumunda bulduğu, hepsinin üzerinde üretici olarak Kaliforniya merkezli Hughes Havacılık Şirketi’nin adı ve ‘güdümlü yerden saldırı füzesi’ yazan onlarca boş tank savar silah kutusu.
SUUDİ ARABİSTAN: İDDİALAR YÜZEYSEL VE TEMELSİZ
The Independent gazetesi, kendilerine ait silahların Doğu Halep’ten çıkmasını Suudi yetkililere de sordu. Ancak Londra’daki Suudi elçiliği, “Suriye veya bir başka ülkedeki hiçbir terör örgütüne (El Nusra ve IŞİD dahil olmak üzere) herhangi bir destek vermediklerini” belirtmekle yetindi; Robert Fisk’in elindeki belgeleri ve iddiaları ‘yüzeysel ve temelsiz‘ diye niteledi. Elçilik açıklamasında ‘Suudi Arabistan’ın Suriye’de diplomatik çözümün öncülerinden biri olduğu‘ ifadeleri de yer aldı.
Robert Fisk ise ‘Suudi Arabistan’daki katı Vahhabi inancının Suriye’de Nusra, IŞİD ve diğer şiddet yanlısı İslamcı gruplara ilham verdiğini, Suudi Arabistan’ın sık sık Suriye’deki silahlı militanları silahlandırmakla suçlandığını ve Beşar Esad’ın devrilmesi çağrısı yaptığını’ hatırlattı.
Gazete Duvar