26 Temmuz’da tarihi Sirkeci PTT Merkez Binası’nın restorasyon yapımında şiddetli yağmura rağmen durdurulmayan ve herhangi bir güvenlik önleminin alınmadığı çalışma sırasında 20 metre yüksekliğindeki iskeleden düşerek yaşamını yitiren 23 yaşındaki restoratör Dilek Dayar için sendika ve derneklerin katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasına Dilek’in annesi ve akrabaları çocuklarıyla birlikte gelerek katıldı. Konuştuğumuz Dilek’in yengesi “bizim canımız yandı, başkalarının da canı yanmasın diye buraya geldik” diyerek duygularını ifade etti. Dilek’in ölümünün kamuoyundan bilinçli bir şekilde saklandığını ifade eden aile, acılı oldukları için ilk başta bunu fark etmediklerini ama araştırınca durumu gördüklerini belirterek “ olay yerinin fotoğraflarını bile biz gelip” çektik diyerek olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını ifade etti.
İnşaat-İş, Dev Yapı-İş, Limter-İş, Haber Sen, Kültür-Sanat Sen, Restorasyon ve Konservatörler Derneği, Newal Der, Ekmek ve Onur İşçi Derneği’nin çağrısıyla yapılan açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, HDP Mardin Milletvekili ve çok sayıda kurum katılarak destek verdi.
Basın açıklaması öncesinde polisin TOMA ve gözaltı aracıyla alana yığınak yapmış olması dikkat çekti.
Açıklama iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçiler için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Basın açıklamasında iş cinayetinde yaşanan ihmaller anlatılarak “ 1 gün çalışmanın durma zorunluluğu, patronların üç kuruşluk kar etme kaygısı yüzünden hayata geçirilememiş ve Dilek yaşamını yitirmiştir” denildi. Sirkeci PTT Merkez Binası restorasyon şantiyesinde iş güvenliği yönetmenliklerinin uygulanmamasının sorumluları hakkında ne yapılacağının ve neden gerekli önlemlerin alınmadığının açıklamasının istendiği açıklamada restoratörlerin, inşaat işçilerinin kendi güvenliklerini ancak örgütlü mücadeleyle başarabilecekleri vurgulandı.
Basın açıklaması sırasında Sık sık “ Artık Ölmek İstemiyoruz!”, “ Kaza değil bu bir cinayet!, “Kaza Değil, kader Değil, Cinayet!”, sloganları atıldı.
Disk Genel Başkanı da yaptığı konuşmada yaşananların gerekli önlemlerin alınmasıyla ortadan kaldırılabilecek şeyler olduğunu bu nedenle de kaza değil bir cinayet olduğunu belirterek, birlikte mücadelenin önemi üzerine konuştu.
HDP Mardin milletvekili de yaptığı konuşmada bu işin takipçisi olacaklarını ve mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Newa-Der adına yapılan konuşmada Dilek’in ölümünün üstünden beş gün geçmesine rağmen hiçbir yerde bir haber yapılmadığını, olayın üstünün örtülmeye çalışıldığı açılan kampanya sayesinde kamuoyuna olayın duyurulduğu belirtilerek “ Dilek’in bir adı daha vardı: “Dilek Jiyan” bu Türkçe ve Kürtçe ismin birlikteliğinin bile bir anlamı var. Jiyan yaşam demektir. Yani Dilek’i yaşatmak. Ama biz Dilek’i yaşatamadık. Patronlar, sermaye onun ölümüne neden oldu” denildi. Dilek’in Kürt kimliği üzerine sosyal medyada şovence yazı yazanları “önce insan olmayı öğrenmek, bu acıyı paylaşmayı öğrenmek lazım” sözleriyle eleştiren New-Der temsilcisi “bu olayın sorumluları cezalandırılana kadar olayın takipçisi olmaya devam edecekleri vurguladı.
Basın açıklaması alkışlar ve sloganlar eşliğinde son buldu.
İnsaatis.org