Flormar önünde direnen 132 işçi gerek polisin gerekse fabrika yönetiminin uyguladığı tüm baskılara göğüs gererek direnişin 107. gününü tamamladı. En son ses araçları engellenen işçilerin direnme ısrarı asla kırılmış değil, aksine bu baskılar onlara daha da çok güç veriyor.
Sohbet etme fırsatı bulduğumuz işçilerden birçoğu sabırlarının neredeyse sonuna geldiklerini ve daha ses getirici eylemlere geçmek istediklerini aktardılar.
Her gün çay molalarında ve öğlen yemeklerinde içerideki işçi arkadaşlarına aynı heyecan ve ısrarla seslenen işçilerin önündeki duvarlara çekilen dikenli teller ve brandalar onları engellemeyi başaramayınca, Flormar yönetimi tarafından duvarın iki-üç metre gerisine yaklaşık üç metre yüksekliğinde yapay çimden duvarlar örülmüş. Ses araçları içinde polis tarafından “Trafikten men ederiz” diyerek tehdit edilen işçiler, “Görüntümüzü ve ses aracımızı engellemeye çalışıyorlar, ama bu kadar işçinin sesini asla kızamazlar” diyorlar.
Fabrika yönetiminin 30 Ağustos resmi bayramında da içerideki işçileri mesaiye bırakmak istediğini anlatan direnişçi işçiler, 107. günde arkadaşlarına bu konu üzerinden seslendiler. Arkadaşlarına mesaiye gelmeme çağrısı yapan işçilerden Bayram Demirel, “Mesaiye sizi zorla kimse getiremez. Hadi normal çalışıyorsunuz da, bari yarın patronun yanında durmayın” dedi.
Sohbetlerimiz esnasında arada sırada mağazalarda bireysel eylemler de yaptıklarından bahseden işçiler, mağazanın içine girip alışveriş yaptıktan sonra hepsini kasadan geçirip parayı ödemeden içerideki müşterilere direnişlerini anlattıklarını aktardı. Flormar müşterilerinin bu eylemlere tavrını sorduğumuzda ise “Kadıköy zaten bu tarz meselelere duyarlı bir bölge, oradaki mağazalar genelde boş oluyor. Bu eylemlerde dolu mağazaları tercih ediyoruz, insanların bize tepkisi de oldukça iyi oluyor. Müşteriler ellerindekileri bırakıp çıkıyorlar” diyorlar.
“Ses aracını kullanamıyorsak hoparlör kullanırız” diye düşünerek halay ezgilerini ve seslerini ses cihazı üzerinden duyuran işçilerin bir de sitemi var. Seçim zamanında direnişe ilgi gösteren siyasilerin ve milletvekillerinin desteklerinin kesildiğini söylüyorlar. Onları ziyaret eden kurumların ve gazetelerin de azaldığını, ama hala gelen her misafirin başlarının üzerinde yeri olduğunu anlatan işçiler, bir gelir kaynağı yaratmak için koku, sabun ve çeşitli tokalar yapmaya başlamış.
Ürettikleri ürünleri sipariş gibi çeşitli yollarla onlara destek olmak isteyen insanlara satan işçiler, önümüzdeki günlerde Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde yapılacak olan 1 Mayıs Mahalle Festivali’nde olacaklar. Açtıkları stantta yaptıkları ürünleri satacak olan işçiler, kendileri ile tanışmak, destek olmak isteyen herkesi festivale bekliyorlar.