Ortadoğu’da siyasal ve ekonomik krizin en derin yaşandığı ülkelerden Irak‘ta gerici rejimi zor günler bekliyor.
Irak petrolünün yaklaşık yüzde 80’inin üretildiği Basra vilayetinde yeterli kamu hizmeti sunulmadığı, elektrik ve su sıkıntısı, işsizlik ve yolsuzluk gibi gerekçelerle 8 Temmuz’dan bu yana gösteriler düzenleniyor. Halk, petrol zenginliğinin büyük bölümünü üreten bölgenin onlarca yıldır ihmal edildiğinden şikayetçi. Basra’da üç Eylül’de yeniden artan ve radikalleşen gösteriler sokağa çıkma yasağına rağmen sürerken, Bağdat’ın bazı kenar mahallelerinde de gösteriler başladı. İran’ın Basra Başkonsolosluğunun yakılması da iki ülke arasında gerilime sebep oldu.
Sokağa çıkma yasağından ötürü bu kez gösteriler daha çok gece yapılmaya başlandı. Cumartesi gün boyu ve sabaha kadar halk sokakları terk etmedi. Cumartesi gece yapılan gösterilerde Irak Güvenlik Güçlerinin silah kullanması sonucu iki gösterici daha yaşamını yitirdi, 35 gösterici de yaralandı.
8 Temmuz’da başlayan gösteriler kısa süre içinde Necef, Kerbela, Nasıriyê, Mussena başta olmak üzere birçok kente yayılmıştı. Gösteriler son günlerde Bağdat’ın bazı kenar mahallelerine yansıdı.
Gerici rejimler arası gerginlik
Basra’daki gösteriler İran ile Irak gerici rejimleri arasında gerilime de neden oldu. Gösterilerde İran Başkonsolosluk binasının ateşe verilmesinden ötürü İran, dün Irak’ın Tahran Büyükelçisi Racih Sabır Ubud el-Musevi’yi Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Irak Tahran Büyükelçisinin İran Dışişleri Bakanlığına çağrılması ve görüşmeye ilişkin “Irak güvenlik güçlerinin Başkonsolosluk binasını korumada “ihmalkâr” davrandıklarını ifade ederek, İran’ın “şiddetli itirazlarını” Büyükelçi Musevi’ye ilettiğini” aktardı.
Abadi’nin istifasını isteyenler arttı
Basra’da yaşanan işsizlik, elektrik ve su sorununa şu ana kadar bir çözüm üretmediği için Başbakan Haydar Abadi tepkilerin odağı oldu. Fetih, Sariun ve Heşdi Şabi güçlerinden Esayib el Hak grubu tarafından yapılan açıklamalarla Abadi’nin istifa etmesi istendi.
Daha önceki toplumsal eylemler gibi, kitlesel ve militan bu gösterilerin de dinci gerici parti ve guruplar tarafından istismara açıklığı, önderlik yoksunluğu en zayıf yanını oluşturuyor.