Siz tahtakurularını savunuyorsunuz!



İnsanca çalışma koşulları için direniş başlatan emekçilere ve onlara destek veren bizlere çirkince saldıranlara soruyoruz; aylardır ödenmeyen işçi ücretleri mi savunduğunuz, yoksa tavanı yıkık barakalar mı?


Belli ki polisin yönlendirdiği sosyal medya hesapları üzerinden İnşaat-İş Sendikası ve gazetemiz Alınteri hedef haline getiriliyor. Bu troller 3. Havaalanı şantiyesindeki insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına karşı direnişe geçen işçilere pervasızca saldırıp ‘provokatör’ ve ‘terörist’ yaftaları yapıştırıyor. Kâh süslü cümlelerle kâh ağıza alınmayacak küfürlerle gazetemize ve İnşaat-İş Sendikası’na saldırıyor.

İşçilerin ‘insanca yaşama ve çalışma’ talepleri o kadar net, o kadar katıksız, o kadar itiraz edilemez ki; bu saldırganların ve onları güden çobanlarının ancak tahtakurularına olan sağlıksız derecedeki zafiyetleri sebebiyle bu derece çirkinleştiklerini düşünüyor insan!

Siz, tahtakurularını savunuyorsunuz! Gidin sadece bir gün o yataklarda yatın diyoruz. Gerçi aranızdan bazılarının bu kölece çalışma koşullarında ter döktüğünüzü, ama sınıfınızı şaşırdığınızı da düşünmüyor değiliz.

Bu arada tahtakurusunun bir siyasi imge olduğunu da hatırlatalım. Kan emici emek düşmanlarıyla insan kanıyla beslenen bu haşereler arasındaki paralellikler dolayısıyla…

Siz, metrelerce uzayan servis kuyruklarını, tavanı kırık barakaları savunuyorsunuz!

 

Siz, ödenmeyen ücretleri, yakılamayan ocakları, yenemeyen yemekleri savunuyorsunuz!

Siz, işçilerin her gün ince bir ip üstünde yürür misali güvencesizce çalıştırılmasını

savunuyorsunuz!

Siz, yine o işçilerin hayatlarını kaybettiklerinde birer sayı, ailelerinin ise susturulacak sesler olarak görülmesini savunuyorsunuz!

Ve siz, onları kölece çalışmak zorunda bırakan patronlarla birlikte içinde yaşadığımız kokuşmuş sömürü düzenini savunuyorsunuz!

Üstelik siz, kendiniz de hayatınızın içinde zaman zaman bu ve benzer sorunları yaşamanıza rağmen patronları ve onların beslediği/onları besleyen iktidar sahiplerini savunuyorsunuz!

Üstelik sebebinin de sözümona “Türkiye’nin iftiharı” olacak bir havalimanının açılışının provoke edilmesi olduğunu iddia ederek…

Öyle iftihar edilecek bir proje ki bu, yapımında dereler dolduruldu, ormanlar katledildi, canlıların yaşam alanları ellerinden alındı; işçiler yaralandı, sayısı

bilinmeyecek kadar çok öldü, cenazeleri kaçırıldı, aileleri susturuldu…

Bu iftihar edilecek projede çalıştırılan binlerce işçi “Köle değiliz!” diyerek insanlık dışı koşulları protesto ettiler diye jandarmalarla yatakhaneleri basıldı, 600’e yakını gözaltına alındı…

Hani bu iftihar edilecek havaalanı tamamlandığında o işçilerin çoğu o havaalanından uçağa binecek gelire sahip olmadıkları için orayı kullanmayacak bile ya, hani siz de kullanmayacaksınız belki; kim yapıyor bu işleri, kimler için yapıyor, neleri hiçe sayarak, kendilerine ait olmamasına rağmen neleri ‘feda’ ederek yapıyorlar hiç düşünüyor musunuz?

 

Kimin iftiharı bu?

Kime ne faydası var?

Siz kimin tarafındasınız, neyi savunuyorsunuz sahi?

Ayrıca Kontrol Et

Polonez İşçileri Serbest Bırakıldı: Ters Kelepçe İşkencesi, Küfür ve Hakaret, Araca Vurma…

Bu sabah işkence ve küfürler eşliğinde ters kelepçeyle gözaltına alınan Polonez işçileri serbest bırakıldı. İşçiler, eylemlerine devam edeceklerini ifade ederek "Yılmak yok" dedi. Serbest kalan işçiler yeniden fabrika önüne giderken tüm Türkiye’den destek istediler