‘Haklı talepler için direnen 3. Havalimanı işçileri derhal serbest bırakılsın!’



Yurtdışında faaliyet gösteren kurum ve partiler 3. Havalimanı işçileriyle dayanışmak için ortak açıklama yaptı


YAŞANACAK DÜNYA

Haklı talepler için direnen 3. Havalimanı işçileri derhal serbest bırakılsın!

İstanbul’da 3’üncü Havalimanı inşaatında çalışan işçiler, 14 Eylül Cuma sabahı, kölece çalışma koşullarına karşı iş bıraktılar.

Şantiyede yaşanan çok sayıda iş cinayetlerine, “iş kazaları”na, kötü çalışma ve barınma koşullarına bundan iki yıl önce de tepki göstermiş olan işçilerin birikmiş öfkesi bir kez daha patladı.

Tahta kurularının sardığı odalarda kalmaktan, yemeklerin kötü olmasından, otobüs servislerinin yetersizliğinden, ücretlerin geç ödenmesinden, iş güvenliğinin olmamasından ve daha pek çok sorundan bezmiş işçilerin bu isyanı karşısında devlet ve AKP iktidarı, patronların yanında yer alarak “çözüm”ü “operasyon”da buldu.

Gece, Cumartesi sabahına evrilirken, işçilerin kaldığı odalara jandarma ve polis saldırısı yapıldı. İşçi odalarına kapılar kırılarak girildi. Aralarında İnşaat-İş Sendikası yöneticileri Uğur Karadaş, Özkan Özkanlı, Yunus Özgür ile Deniz Gider’in de olduğu 543 işçi gözaltına alındı.

Saldırının ve direnişin ikinci gününde, kamp alanı, jandarma ve polis yığınağıyla adeta hapishaneye çevrildi. İşçiler korkutularak, şiddete maruz kalarak işbaşı yapmaya zorlandılar.

Direniş komitesi, saldırıdan sonra “Arkadaşlarımızın bir kısmı korkutulup, sindirilerek adeta zorla iş başı yaptı. Fakat azımsanmayacak bir sayıda işçiyle işbaşı yapmadık, konteynırlarda bekliyoruz. Eğer gözaltılar bugün akşama kadar serbest bırakılmazsa ne yapacağımızı biliyoruz!” açıklaması yaptı.

İşçilere destek için gelen HDP milletvekilleri içeri alınmadı. Kamp dışındaki destekçilere ve gazetecilere saldırıldı. Gazeteciler tehdit edildi, aldıkları görüntüler silinmek istendi.

15 Eylül Cumartesi akşam saatlerinde, İnşaat-İş ve Dev-Yapı-İş sendikalarının, gözaltına alınan işçilerin serbest bırakılması talebiyle İstanbul’da ve Ankara’da gerçekleştirmek istedikleri basın açıklamasına yine saldırıldı. Polis, aralarında DİSK’e bağlı Dev Yapı Sen Genel Başkanı Özgür Karabulut’un da olduğu onlarca kişiyi gözaltına aldı. Gazetecileri darp etti.

Yaşanan bu saldırganlık, Türkiye’deki siyasal iktidarın faşist karakterini bir kez daha gözler önünde serdi. Ekonomik-siyasal kriz içinde debelenen egemen sınıflar ve AKP iktidarı, kriz koşulları ağırlaşlaşırken, yükselecek işçi mücadelelerinin önünü almak için, inşaat işçilerinin direnişine bu denli azgınca saldırıyorlar.

Tüm saldırılara rağmen, işçilerin bir kısmı ve dışarıdan getirtilen işçiler işbaşı yapmış olsa da, önemli bir bölümü iş bırakma eylemini sürdürüyor.

İnşaat İş ve Dev Yapı İş sendikalarının açıklamalarında vurguladıkları gibi „Şimdi direniş ile dayanışmayı büyütme zamanı!“

Tüm işçi ve emekçileri dayanışmaya, birlikte mücadeleye çağıran bizler, yurt dışında faaliyet yürüten kurumlar olarak, inşaat işçilerinin haklı talepler için başlattıkları direnişin yanında olduğumuzu ilan ediyor, gözaltına alınan işçilerin ve sendikacıların tümünün derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.

Kölece çalışma ve yaşam koşullarına karşı isyan eden işçilerin direnişini zorla, şiddetle bastırmak isteyenler bilsin ki, bu yöntemle direniş bitirilemez!

Direnişçi işçilerin en temel ve insani hakları içeren talepleri:

– Eyleme katılan arkadaşlarımızdan hiçbiri işten çıkarılmayacak

– Habersizce işten atılanların işe iadesi

– Servis sorununun çözülmesi

– Yatakhaneler ve lavabo-banyo temizliklerinin düzenli yapılması, tahtakurusu sorununun çözülmesi-yatakların yenilenmesi

– Revir personelinin işçilerle ilgilenmemesine son verilmesi, tedavi için genel sağlık malzemelerinin temini, aşağılayıcı davranışların olmaması

– Ücretlerin tamamının hesaba yatırılması, elden ödemelerin yapılmaması

– Geçmişe dönül ödenmeyen ücretlerin ödenmesi

– İşçiler ve formenlerin aynı yemekler yemek yemesi

– Bu sorunları bildikleri halde müdahale etmeyen ve devam ettikleri sürece aynı mağduriyeti yaşatacak olan İGA yetkililerinin görevden alınması

– Kabul edilen protokolün basın karşısında da okunması

– İş cinayetlerine karşı önlemlerin alınması

– 6 aydır ücret alamayan arkadaşlardan memlekette olanların da ücretlerinin ödenmesi

– Yatak ve yemek, bayram ikramiyelerinin verilmesi

– Azerbeycanlı işçilerin başındaki Selim Öztürk mağduriyet yaratmıştır, görevden alınması,

– İşçilere kıyafet verilmesi

– Serviste geçen sürenin mesai olarak verilmesi…

Direnişçi işçilerin talepleri kabul edilsin!

Üçüncü Havalimanı işçileri yalnız değildir!

İnşaat işçisi köle değildir!

Yaşanacak Dünya, KCDK-E (Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi), ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu), AvEG-Kon (Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu), FİDEF (Federal Almanya İşçi Dernekleri Federasyonu), Devrimci Parti-Avrupa, SYKP (Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi)-Avrupa, Emek ve Özgürlük Cephesi Avrupa Inisiyatifi, ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu), Alınteri-Avrupa

Ayrıca Kontrol Et

Soykırımdan ‘Yeni Düzen’ Sanrısına: Aksa Tufanı’nın Çıktıları

İsrail en iyi bildiği şeyi yaptı: Katliam, yıkım, yerinden etme, her bir bireyin tadacağı dehşet, aşağılama, açlığa mahkûmiyet. Peki yıkım ve ölümden gayri sonuç? Yerin altını üstüne getiren ve tünel sistemlerinin önemli bir kısmını havaya uçuran operasyonlara rağmen Hamas ve diğer direniş örgütleri beyaz bayrak çekmedi... Dizginsiz dehşet savaş zamanında İsrail'e üstünlük kazandırabilir ama yol açtığı felaket kendisine çok sert fırtınalar olarak dönebilir