Remzi BUDANCİR
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 2009 yılında askeri karakoldan atılan bir havan topu sonucu hayatını kaybeden Ceylan Önkol’un babası Raif Önkol, kızının 9. ölüm yıldönümünde yaşadıklarını Artı Gerçek’e anlattı. Kızının yaşamını yitirmesinin ardından eşinin bir türlü kendisine gelemediğini belirten baba Önkol, “Eşim Saliha 9 yıldır kederli. Kızımızın acısını atlatamadı. Ceylan her geçen yılda ardında giderek büyüyen, yüreğimizi esir alan bir acı bıraktı” diye konuştu.
Ceylan Önkol’un babası Raif Önkol kızının ölümünün üzerinden 9 yıl geçmesinin ardından ailece yaşadıklarını anlattı. Kızını kaybeden baba Önkol, dava sürecine ilişkin faillerin bulunmadığını ve dosyanın kapatıldığını söyledi.
Baba Önkol’un açıklamaları şöyle:
Ceylanım’ın yaşıtları şu anda 15 yaşına girdi. 9 yıldır her gün o kaybı yaşıyoruz. Kızımın failleri hâlâ bulunmuş değil. Dosyayı kapattılar. Biliyorum ki adalet sağlanamayacak. Acımız 9 yıldır büyüyor. Büyümeye devam edecek.
‘EŞİM O GÜNDEN SONRA KENDİNE GELEMEDİ’
Eşinin, Ceylan’ın ölümünden sonra kendine gelemediğini belirten baba Önkol, “Eşim Saliha 9 yıldır kederli. Kızımızın acısını atlatamadı atlatamaz. Ceylan’ımın mezarının başına gidince gelmiyor. Saatlerce orada kalıyor. Hava kararmaya başlayınca gidip zorla getiriyoruz eve. Eşim Saliha Ceylanı kaybettiği günden bu yana kendine gelemedi. Derler ya, acının verdiği keder yara olur. Saliha şu anda o acı kederin neden olduğu hastalıktan mustarip. Hasta şu anda. Biliyoruz ki onun hastalığına Ceylan’ın kaybı neden oldu. Ceylan her geçen yılda ardında giderek büyüyen, yüreğimizi esir alan bir acı bıraktı. Bu acı büyümeye devam edecek” dedi.
NE OLMUŞTU?
Ceylan Önkol 28 Eylül 2009’da, Diyarbakır’a bağlı Lice ilçesinin Şenlik köyünün Hambaz mezrasında koyun otlatırken meydana gelen patlamada hayatını kaybetti.
Cenazesi altı saat boyunca olay yerinde bırakıldı, savcı “can güvenliği” gerekçesiyle olay yeri incelemesine üç gün sonra gitti.
Ceylan Önkol’un hayatını kaybettiği yer, Bingöl-Diyarbakır sınırının Bingöl tarafındaki Tabantepe askeri birliğinin, Abalı ve Yayla jandarma karakollarının üçgeninde yer alıyordu.
JANDARMA VE EMNİYET RAPORLARI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nden avukat Serdar Çelebi 2009’da, Ceylan Önkol’un ölümünde hedef gözetilerek ateş edilmesi ihtimali olduğunu belirterek “Önkol’un cesedinde ayaklar, bacaklar sağlamdı. Yerde de bir çukur yoktu. Bu mayın ihtimalini ortadan kaldırıyor” demişti.
Önkol’un ölümüyle ilgili raporlar Jandarma Komutanlığı ve Emniyet tarafından hazırlandı, bu raporlarda Önkol’un patlayıcıya tahra (eğri budama bıçağı) ile vurduğu, patlamanın bu şekilde gerçekleştiği iddia edildi.
Önkol Ailesi ise bıçağın kullanılan uç bölümünün zarar görmediğini, sadece ortasından büküldüğünü, bunun da çocuğun bıçakla bombaya vurmadığını kanıtladığını ifade etti.
AİHM’E İKİ KEZ BAŞVURDULAR
2010’da Önkol ailesinin avukatları, soruşturma devam ederken dosya hakkında alınan gizlilik kararına yaptıkları tüm itirazlar reddedildiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
Mayıs 2012’de ise soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmemesi, soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik talepler reddedildiği ve aradan geçen süreye rağmen dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle tekrar AİHM’e başvuruldu.
Avukatlar farklı tarihlerde yapılan iki başvurunun birleştirilerek değerlendirileceğini söyledi.
SAVCILIK ZAMAN AŞIMINA BIRAKTI
30 Nisan 2014’te Ceylan Önkol’un ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğuna kanaat getirdi ve dosya için “Daimi arama kararı” verdi.
Savcılık kararında, havan mermisinin Tapantepe Taburu’ndan atıldığı yönündeki tanık ifadeleri, otopsi tutanağı, ekspertiz raporları, olay yeri tutanakları, bilirkişi raporlarına istinaden faillerin tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile bu kararı verdiği bilgisine yer verildi. Kararda “Olayın kasten gerçekleştiğine dair yeterli delil elde edilmediği” de belirtildi.
Bu haliyle olayın “Taksirle ölüme neden olma suçu” olarak kabul edildiği ve zamanaşımı süresinin sonuna kadar faillerin aranmasını ve kimlik tespitinin yapılması ile “düzenli olarak yılda bir kez” kolluk kuvvetlerinin savcılığa bilgi vermesi istendi.
TÜRKİYE’DE DAVA AÇILMADI
Savcılığın kararı Önkol Ailesi’nin avukatları tarafından AİHM dosyasına eklendi.
Ceylan Önkol’un öldürülmesiyle ilgili olarak Türkiye’de hala dava açılmadı.
Önkol Ailesi 100 bin maddi, 150 bin manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı, bu davada da mahkeme, Önkol Ailesi’ne 28 bin 208 lira 85 kuruş maddi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Mahkeme manevi tazminat yönünde karar vermedi. (Artı Gerçek)