İnşaat-İş, 3. Havalimanı direnişinden tutuklanan ve aralarında dört yöneticisinin de bulunduğu 24 işçinin tutukluluğuna yapılan itirazın reddedildiğini duyurarak, şunları belirtti:
3’üncü Havalimanı şantiyesindeki insanlık dışı çalışma-barınma-beslenme-ulaşım koşullarına, iş cinayetlerine karşı birikmiş öfkelerini direnme haklarını kullanarak ifade ettikleri için 600’e yakını gözaltına alınan, bunlardan ilk önce 24’ü ardından 3’ü ve en son da bugün biri tutuklanan arkadaşlarımızın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi.
Aralarında dört sendika yöneticimizin de bulunduğu 28 arkadaşımız sadece direnme haklarını kullandıkları ya da sendikal görevlerini yerine getirdikleri için tutuklandılar.
Ki tutuklananlar arasında yer alan 2 sendika yöneticimiz ve bir TİP üyesi arkadaşımız 14 Eylül’deki Havalimanı direnişi anında orada bulunmuyorlardı. Yapılan operasyondan sonra işçi kampının girişinde yaşanan tartışma anında gözaltına alınmışlardı.
Sadece bu bile İGA patronlarının ve bu projeye özel politik anlamlar yükleyen siyasi iktidarın intikamcı yaklaşımlarının anlaşılması açısından kafidir.
3’üncü Havalimanı direnişinin işçi arkadaşlarımıza ve sendikamıza ödetilen bedelini oradaki köklerimizi daha derinlere salma sözü vererek onurla taşıyacağız.
Fakat bir kez daha yineliyoruz: Bu direnişi örgütleyen asıl failler işçilerin kanına sudan ucuz muamelesi yapanlar, onlara kölelik çağının firavunları gibi davrananlardır!
Devletten vergi kaçıranlar, işçinin birçok anayasal hakkını gasbedenlerdir!
Tüm kuralsızlıklara seyirci kalan resmi görevliler yani görevini yerine getirmeyen devletin kendisidir!
İşçi arkadaşlarımızın dile getirdiği her bir talep onlara bu koşulları yaşatan patronlara, resmi görevlilere karşı bir suç duyurusudur, asıl tutuklanması gerekenler de onlardır!
–İnşaat işçisi köle değildir!
–Kavga, sokak, direniş! Yaşasın İnşaat-İş!