“Tutukluluğunun devamına…”



Mahkeme heyeti, Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 12-14 Aralık tarihleri arasında görülecek


Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davanın duruşması ikinci gününde Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Duruşma salonuna SEGBİS ile bağlanan Demirtaş savunmasına devam ederek, mahkeme heyetini eleştirdi. Demirtaş, “Mahkeme Erdoğan’ın hükmü dışında bir karar veremez” dedi.

Kimlik tespiti yapılmasının ardından savcı, Demirtaş’ın Meclis grup toplantıları ve basın açıklamalarının çözüm tutanaklarını isteme talebine ilişkin mütalaasını açıkladı. İddia makamı, Meclis grup toplantıları ve basın açıklamalarında yapılan konuşmalarının Anayasa 83/1 kapsamında olan yasama dokunulmazlığı kapsamına girip, girmediğinin araştırılmasının mahkemenin takdirine ait olduğu ve Demirtaş’ın çözüm tutanaklarının hazırlanması talebinin ise reddini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Demirtaş’ın 3, 4, 5, 8, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 29 ve 30 Nolu fezlekelere dair istediği Meclis grup toplantılarında ve Meclis’teki basın toplantılarında yaptığı konuşmalara dair taleplerine ilişkin daha önceden 6, 7, 9, 26 ve 27 Nolu fezlekelere dair savunma yaptığı ve ilk duruşmaya çıktığı tarih ile yapılan duruşma sayısı göz önüne alındığından talebin davayı uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek, talebi reddetti.

Ardından söz alan Demirtaş, dün yaptığı savunmasına kaldığı yerden devam etti.

Mezopotamya Ajansı’nın duruşmadan aktardığına göre Demirtaş şunları söyledi:

‘Anayasayı tanımayan heyet TCK’yı nasıl uygulayacak’

“Öncelikle farklı bir karar vermiş olsaydınız şaşırdım. Siz benim talebimi Anayasa 83/1 taksim kapsamında değerlendirilmesine izin vermeyerek, adil yargılanma hakkımı ihlal ediyorsunuz. Ben davayı uzatmak istemiyorum. Ama siz beni yargılarken lehte olan delillerin toplanmasını istediğimde ketum davranıyor, aleyhte olan şeyler için ise canla başla çalışıyorsunuz. Erdoğan’ın üzerimden yürüttüğü kampanyadan sizin kararınız belli olduğu ortadadır.

Sayın heyet bakın siz TCK 301’den yargı makamı olarak hakkımda soruşturma ya da kovuşturma açabilmeniz için izin almanız gerekir. Ama bugün benim Anayasa 83/1 maddesindeki yasama dokunulmazlığı kapsamında olup olmadığına ilişkin taleplerimi ise uzatma olarak yorumluyorsunuz. Oysa mahkeme heyetinizin karşısına çıktığım ilk gün aslında talebim buydu. Bunları getirtmeyen, talimat verip, çözdürmeyen sizsiniz. İlk duruşmada kimlik tespiti ardında TBMM konuşmalarımı, grup ve basın toplantılarımın çözüm tutanaklarının bilirkişi tarafından hazırlanmasını talep etmiştim. Parlamento da çok aleni olarak yaptığım bir konuşmamda suç bile işlesem buna dair soruşturma yürütemezsiniz bunun Anayasa 83/1 istisnası yoktur. Siz verdiğiniz ret kararıyla benim tüm konuşmalarımı Anayasa 14/1’e dahil etmiş oldunuz. Bana ‘parlamentoda konuşman bizi ilgilendirmez diyorsunuz.’ Anayasayı tanımayan heyet TCK’yı nasıl uygulayacak. Aleni ve açık bir şekilde Erdoğan’ın baskısıyla yargı bir sıkışıklık yaşıyor ve Demirtaş davasını biran önce bitirmeye çalışıyorlar.

Tutuklanmam, gözaltına alınmam, iddianame, sevk maddeleri, iddianamede yer alan ilişkilendirilmelerin hepsi yanlış. Çözümünü yapmayacaksanız delilleri niye Emniyet’ten, TBMM istediniz. Bu aleni bir kumpastır. Bugüne kadar reddi hakim istemememin sebebi siz heyetin yerine gelecek heyetinde sizden çok adil olmayacağını bilmemden kaynaklıydı. Yargı sistemi çökmüştü biliyordum. Bu nedenle reddi hakim yapmadım. Şimdi takke düştü kel göründü. Bazı siyasetçilerin yargılamalarında talimatlar verildiği kulaklarıma geliyor. Anayasa 83/1’in kesin hükmü vardır. Siz getirseniz de getirmeseniz de savunmamı yapacağım. Sizin bu tavrınız kararınız hazır olduğunun göstergesidir. Siz diyorsunuz ki bizim biran önce bitirmemiz lazım Demirtaş, fırça yiyoruz.”

‘Kahramanlık yapmayın’

Demirtaş’ın sözünü kesen mahkeme heyeti, “Kimseyi itham etmeden konuşmanızı devam ettirin” uyarısında bulundu. Bu sırada söz alan Demirtaş’ına avukatların Kemal Akalın, “Medeni toplumlarda kahramanlık yoktur. Siz de kahramanlık yapmayın sayın heyet. Bundan 3 yıl önce sizin gibi kahramanlık yapan savcı, hakimler bugün kodeste” diye cevap verdi.

Avukata karşılık mahkeme başkanı ise, “Ne kimsenin adamıyız ne de başka bir şey, işimizi yapıyoruz. İddianameyle alakalı olmayan bir şey söylemeyin. Eğer sizin söylediğiniz hakim ve savcılar gibi bir grup ve başka bir şeyle bağlantımız var ise görevimiz dışında bir şey yapıyorsak sonumuz onlardan beter olsun” diye karşılık verdi.

‘Aleni bir şekilde adil yargılanma hakkım kısıtlanıyor’

Ardından savunmasına devam eden Demirtaş,

“Dün size iki saat okuduklarımda nezaketsiz değildim. Bugün mü nezaketsiz oldum. Bu ülkenin bakanları, Başbakanı, Cumhurbaşkanı yargıçları fırçaladı, azarladı. Ben sizin onurunuzu korumak ve bunları hak etmiyorsunuz demek için anlatıyorum. Aylarca bana hakaret ettiler, tehdit ettiler. Bunu kararlarınız ile bozmadınız. Bu kumpaslara alet olmayın, düzeltin diyorum. Size karşı bu güne kadar saygısızlığım, ön yargım olmadı. Biz siyasetçiyiz her yerde konuşuyoruz. Az önce verdiğiniz kararla Meclis’te yaptığınız konuşmalar bizi ilgilendirmez’ dediniz. Burada istediğimi söylerim, ne yargı, ne cumhurbaşkanı ilgilendirir. Zaten elinizde istediğiniz kadar ceza verecek kadar uydurulan deliller var. Hiç değilse parlamentoda yaptığım konuşmalar çözülsün. Onlar benim siyasi görüş ve fikirlerim ancak dosyamda örgüt yöneticisi ve üyesi olduğum iddia ediliyor. Çözümünü istiyoruz. 501 sayfalık iddianame de tek bir cümle bile sorumsuzluk kapsamına girecekse incelenmeli. Sizin umurunuzda olmayabilir ama benim umurumda çünkü ben bir sanığım.

Dolayısıyla aleni bir şekilde adil yargılanma hakkım kısıtlanıyor. Israrcı olarak tüm konuşmaların çözümlerini istiyorum. Tutuklandıktan sonra davayı bir yıl sonra açan, ilk duruşmadan bu yana istediğimiz çözüm tutanaklarının getirilmesini yapmayan sizsiniz. Tape ve ortam dinlemelerinin ses kayıtlarının karşılaştırılmasını istedik, kabul etmiyorsunuz. Evet, istediğimiz kadar söz hakkı verdiniz ancak adil yargılama bu değildir. Söylediklerime dair alınganlık yapmayın.

Çözüm tutanaklarını siz hazırlamazsanız biz hazırlayacağız, avukatlarımla inceleyeceğiz. Söylediğim tüm sözlerin arkasındayım ama burada hangisi yasama dokunulmazlığı kapsamında kıyaslayarak, anlatacağız. Gerisine siz karar vereceksiniz. Siz darbe yargılanmasını yapan heyetsiniz sizin üzerinizde bir şey kalsın istemem. Böyle bir şeye alet olmak istemem. Kamuoyu ve yargı üzerinde baskı var. Sayın heyet bunları söylediğimde siz de bana yok demeyin. Çünkü yok demeniz benim aklımla dalga geçmektir. Savunmamı yapmak için taleplerimde ısrar ediyorum.

Kumpas ve sahte delillerle doldurulmuş bir iddianameyle yargılama yapılmasını kabul etmiyorum. Adil yargılamaların yapılacağı hukukun üstünlüğünün sağlanacağı günlerin geleceğine inanıyorum.”

‘Tahliye talep etmiyorum’

Demirtaş’ın savunmasının ardından savcılık, ‘üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli delil bulunduğu’ gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını istedi.

Bunun üzerine Demirtaş, “Bu güne kadar tahliye talep etmedim, yine etmeyeceğim. Az çok vereceğiz karar zaten belli. Tahliye talep etmiyorum. Avukatlarıma söz almasını istiyorum” dedi.

Duruşma verilen aranın ardından, avukatların savunmalarıyla devam etti.

Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Bir sonraki duruşma 12-14 Aralık tarihleri arasında görülecek.

 

Ayrıca Kontrol Et

10 Ekim Katliam’ında Ölümsüzleşen İnşaat-İş Kurucularından Tekin Aslan’ın Mezarı Başındaydık

10 Ekim Katliamı’nın 9’uncu yılında İnşaat-İş’in çağrısıyla kurucularından Tekin Aslan’ın mezarı başında yapılan anmada onlarda cisimleşen değerlerin mücadele içinde üretileceği vurgulandı. Tuzla’daki anmanın ardından Tayfun Benol’un Başıbüyük’teki mezarına geçildi