Ankara Gar Katliamı’nda ölümsüzleşen yoldaşlarımızdan İsmail Kızılçay’ı, katledilişinin 3. yılında, mezarı başında yapılan törenle selamladık.
Tosya’nın Aşağıkayı Köyü’nde gerçekleştirdiğimiz anmaya, İsmail Kızılçay’ın yoldaşları, dostları, ailesi, köylüleri ve Gezi direnişi sırasında ölümsüzleşen Ethem Sarısülük yoldaşın annesi Sayfi anamız, kardeşleri ve amcası katıldı.
İsmail yoldaşın mezarı başında gerçekleştirdiğimiz anma için Alınteri imzalı, “Komünist İsmail Kızılçay ölümsüzdür” ve 10 Ekim’de ölümsüzleşenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartları açarak köy meydanında kortej oluşturduk. İnşaat-İş’in 10 Ekim Katliamı’nda ölümsüzleşen kurucu üyelerinin resimlerinin olduğu dövizler de açıldı.
Köy meydanından mezarlığın bulunduğu yere, “10 Ekimi unutma, unutturma!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “İsmail Kızılçay ölümsüzdür!” sloganları haykırılarak gidildi.
Mezar başında yaptığımız anma, İsmail yoldaş şahsında 10 Ekim’de, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen tüm yoldaşlar, dostlar için bir dakikalık saygı duruşu ve karanfillerimizi bırakarak başladı.
Saygı duruşunun ardından yapılan konuşmada, Gezi direnişinde ölümsüzleşen Ethem yoldaşın mücadeleci, atılgan ve komünist bir işçi olduğu, İsmail yoldaşın da benzer özelliklerle hem üyesi hem de kurucusu olduğu İnşaat-İş Sendikası’nın sınıfsal çizgisinin oluşmasında emeği bulunduğu vurgulandı.
Ethem yoldaşın komünist işçi kimliğiyle Gezi direnişinde yoldaşlarıyla en ön saflarda mücadele etmesi de, İsmail yoldaşın işçi sınıfı mücadelesine verdiği önemin de kökleri derinde olan bir geleneğin günümüze taşınmasıyla doğrudan ilişkili olduğu belirtildi.
10 Ekim katliamının sıradan bir katliam olmadığı, halkların barış içinde yaşama ve demokratik toplumsal taleplerin dillendirilmesine karşı yapıldığı ifade edildi. Aileler, yoldaşlar, avukatlar ve kamuoyu olarak dava sürecinin takibindeki duyarlılıkla mahkemenin karar aşamasında etkili olunduğu belirtilerek, bu nedenle sanıklara göstermelik de olsa mahkumiyetler verildiği söylendi. “Ancak 10 Ekim katliamındaki esas sorumlular, yani resmi kurumlar ve görevliler de yargılanana kadar davanın takipçisi olacağız” denildi.
Konuşmanın devamında, “İnşaat-İş Sendikası’nın 10 Ekim’de ölümsüzleşen kurucuları İsmail, Maviş(Serdar Ben), Tekin abi, Erol Ekici’nin sendikayı kurarken ilke edindikleri sınıf sendikacılığı, hem 10 Ekim katliamından sonra hem de sonraki süreçte kendisini ortaya koymuştur.
En son 3. Havalimanı işçilerinin direnişi sırasında İnşaat-İş yöneticilerinin tutumu, sınıf sendikacılığı anlamında bir mücadele hattını göstermiştir. 3. Havalimanı’nda insani koşullar talebiyle direniş yapan binlerce işçiyi selamlıyoruz. Yine 3. Havalimanı direnişi sırasında göz altına alınıp tutuklanan sendikacılara ve inşaat işçilerine buradan selamlarımızı gönderiyoruz. Flormar, Cargil, KHK ve diğer direnişteki işçileri de selamlıyoruz” denildi.
Daha sonra İsmail Kızılçay’ın abisi Adem Kızılçay ile İsmail yoldaşın Emekli Sen’de yıllarca omuz omuza birlikte mücadele ettiği Cemil abimiz de kısa bir konuşma yaptı.
Konuşmalardan sonra anma sonlandırıldı. İsmail Kızılçay yoldaşın biraz aşağısında bulunan Aslan Tel yoldaşın mezarını da ziyaret ederek karanfillerimizi bıraktık.
Ardından köy meydanındaki kahveye giderek, anmaya katılanlarla birlikte sohbet edip, yemek yedikten sonra köyden ayrıldık.