10 Ekim Ankara Katliamı’nda ölümsüzleşenler için Gar önünde oluşturulan sembolik anıta bugün de ırkçı-faşist bir saldırı düzenlendi. Kısa bir süre önce fotoğrafların kazınmaya çalışıldığı anıta bu sefer de kendisini Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) amblemi çizildi, “barı” yazısının üzerine çarpı işareti konularak MTTB imzası bırakıldı.
Anıt’a dönük bu çirkin saldırganlık IŞİD’in 10 Ekim’de sadece tetikçilik yaptığını, o katliamın esasında resmi ve “sivil” bir yaklaşımın kolektif katliamı olduğunu açıkça gösteriyor. IŞİD’in gerici-dinci-ırkçı-faşist sayısız dernek ve örgütlenme üzerinden gövdesiyle bu topraklara yerleştiğini ve onun bu yaygınlığının resmi adresler tarafından adeta teşvik edildiğini…
10 Ekim gibi bir katliamın acısını, o katliamda ölümsüzleşenlere karşı duyulan manevi yükümlülükleri ve aynı zamanda hesap sorma bilincini simgeleyen bu anıta dönük son saldırıyla katliamın halen kanayan yarasına yeni bir neşter atılmış oldu.
Bu neşter halklar arasındaki kardeşleşmeye atıldı her şeyden önce. Bu kardeşleşmeye duyulan düşmanlıkla gerçekleşti.
Bu zihniyeti yeryüzünden silme idealimizi perçinlemek dışında bir anlamı ve hükmü yoktur.
Irkçılığın-kafatasçılığın-faşizmin-dinci faşizmin ve her türden gericiliğin karşısına sınırların ve sınıfların olmadığı bir dünya koyma özlem ve bilincimizi pekiştiren bu alçakça saldırıyı gerçekleştirenlerin sonu da sistemleri gibi tarihin çöplüğü olacaktır!