Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!
Sağlık gibi yaşamsal bir toplumsal ihtiyacın giderek daha fazla paralı hale gelmesinin sonuçları her geçen gün vahim örneklerle karşımıza çıkıyor. Devlet hastanelerinin varlığı ya da sosyal güvencenin olması bile artık bir anlam taşımıyor. Mesela bir üniversite hastanesinde özel bir ilacın sadece enjeksiyonu için 100 TL gibi bir “katkı payı”na mecbur bırakılmanız işten bile değil artık. Sadece ilacın enjekte edilmesine… Bu ilacın SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığına, piyasada bulunup bulunmadığına, bu kriz günlerinde ithal edilen bir ilaçsa kaç paraya satıldığına hiç girmiyoruz.
Evet, bir ilacın sadece enjeksiyonu için 100 TL’lik katkı payının alındığı sadece bir haber değil, giderek yaygınlaşan bir gelişmenin tipik ifadesidir.
Böyle bir olay Kocaeli Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşandı. SGK’nın karşıladığı bir ilacın enjeksiyonu için bağış adı altında 100 lira ücret talep edildi. Hastalar bağışta bulunmayanlara iğne yapılmadığını belirtirken, hastane yönetimi ‘zorunlu değil’ açıklaması yaptı.
Muayene katılım ücretinin 7 lira olduğu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, hastalar bağışta bulunmayanlara iğne yapılmadığını söylerken, hastane yönetimi “zorlama yok” dedi.
Üniversite hastanelerine giden sigortalı hastalar, muayene ücreti olarak 7 lira ödüyor. Ancak kimi hastalıkların tedavisi için hastane yönetimleri yasal olmamasına rağmen fahiş fiyatlar talep edebiliyor.
Sözcü’den Uğur Enç’in haberine göre bu ilaç göze iğne ile enjekte ediliyor. S.A. söz konusu ilacı aldı ve enjeksiyon işlemi için hastaneye başvurdu. Hastane söz konusu işlem için 100 lira talep etti. “Bağış” adı altında istenen bu rakama itiraz eden S.A. “Ben bağış yapmak istemiyorum. Tedavimi yapın” dedi. Ancak bağış yapmazsa tedavi olamayacağı cevabını aldı. Bunun üzerine bağış yapan S.A.’ya enjeksiyon yapıldı. Söz konusu işlem için her defasında 100 lira bağış talep edildiği öğrenildi.
Bu haberler üzerine açıklama yapan KOÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü Doç. Dr. Yunus Taş ise bir doktor değil, şirket yöneticisiymiş gibi işi kar-zarar kavramlarına dökerek konuşabildi. Krizden dem vuran Taş şunları belirtti:
Kişiler hastanemize bağış yapıyor. Bağış uygulaması bazı bölümlerde var. Göz enjeksiyonunda 100 lira bağış talep ediyoruz. Bağış konusunda herhangi bir zorlama yok. Bağış yapmayanlar da tedavisini oluyor. Biz bağış talep etmek zorundayız çünkü pek çok kalemde SGK’niın ödediği rakamlarla piyasadan bizim temin ettiğimiz rakamlar arasında ciddi farklılık var. İlaçların, ürünlerin büyük çoğunluğu ithal. Bu sebeple son aylarda piyasada fiyatlar bir hayli yükseldi. Bazı ilaçları bulamıyoruz bile. İhaleye çıkıyoruz, firmalar katılmıyor. İlaçları bile eczanelerden azar azar temin ediyoruz. Bu bile bize zarar ettiriyor. Toplu alımlarda fiyatlar düşüyor ancak tek tek eczanelerden ilaç alınca aynı indirimi alamıyoruz.
