Alamadıkları ücretleri, yaşanan iş cinayetleri, eksik yatırılan sigorta primleri, insanlık dışı barınma-beslenme ve ulaşım koşullarına karşı “Köle Değiliz” diyerek isyan ettikleri için tutuklanıp, Silivri cezaevlerine dağıtılan 3. Havalimanı işçileri ve sendikacıların orada oldukça sağlıksız koşullarda ve ağırlaştırılmış tecrit altında tutulduklarını biliyoruz.
Bu koşulların en ağırlarından biri de içerdeki biri için ekmek ve su kadar gerekli olan kitap alımlarının yapılmaması, çeşitli biçimlerde sınırlandırılması.
Daha önce 7 No’lu Kapalı Cezaevi’ne konulan İnşaat-İş yöneticilerinden Uğur Karadaş’a gönderilen dünya devrim klasiklerinden Tütün adlı roman “müstehcen” denilerek iade edilmişti.
Şimdi de 4 Nol’u Kapalı Cezaevi’ne konulan işçilerden Deniz Aslan’a gönderilen J.D Salinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar adlı romanı “Kurum kararıyla dışardan kitap vs. yazılı metin kabul edilmiyor” denilerek iade edildi. Okurumuz tarafından gönderilen kitap, paketi bile açılmadan geri gönderildi.
Hepsi 9 ayrı cezaevine dağıtılan, o cezaevlerinde de tek tek farklı adli koğuşlara konulan işçilerden bir çoğunun gurbetçi olduğu biliniyor. Ezici bir kısmının aileleri uzak kentlerde yaşıyor ve tek geçim kaynakları şimdi cezaevine konulan işçilerin ücretleri. Bu koşullar içinde onların kimi isteklerinin gönüllüler tarafından karşılanması bile bin bir yöntemle engelleniyor. Patronlar ve devletleri için cezaevine koymak yetmiyor!
İGA Genel Koordinatörü Kadri Samsun’lunun itiraflarına ve işçileri haklı ilan ederek, özür dilemesine rağmen halen cezaevinde tutulan işçiler tecrit ve izolasyonun sayısız biçimiyle adeta ezilmek isteniyor!