Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşaatı devam eden 7 no’lu viyadükte, beton blok montajı sırasında meydana gelen çökmede blokla birlikte 30 metreden düşen dört işçi enkaz altında kalmıştı. Enkazdan iki işçinin cansız bedeni çıkarıldı.
“İşin hızlandırılması”, denetim ve kontrolün yapılmaması ve taşeron ağının toplam sonucu olarak yaşanan bu iş cinayetinin arkasındaki şirketler de 3. Havalimanı’nda yüklenici firma olan İGA’nın ortaklarından Cengiz-Kolin ve Limak.
Alelacele yayın yasağının getirildiği cinayetle ilgili yeni bir açıklama yapan İnşaat-İş şunları vurguladı:
Gebze’deki viyadük projesi de tıpkı 3. Havalimanı gibi bir prestij ya da mega projesi: Onun yüklenici firmaları da inşaat sektörünün dev tekeli haline gelen ve her taşın altından çıkan Cengiz-Limak-Kolin konsorsiyumu. Yani 3. Havalimanı’nda denetim ve kontrolden uzak bir köle kampı kuran İGA bileşenleri!
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan projenin toplam maliyeti 4 milyar 487 milyon TL.
O bildiğimiz model.
Hani yüklenici firmalara onlarca yıl ödeme garantisi verilen ve gerekli hasılat elde edilemezse firmalara ödemenin bizim vergilerimizle oluşturulan bütçeden sağlandığı model…
3.Havaliman’ndaki işçi arkadaşlarımızın öfkesini jandarma zoru, gözaltı ve tutuklamalarla bastırmaya çalışan mevcut iktidar, o zaman da Ulaştırma Bakanı üzerinden İGA’yı savunmuştu. Daha sonra İGA Genel Koordinatörü Kadri Samsunlu “işçiler haklı, özür diliyorum” deyince de “gerekli düzeltmelerin yapılması için emir verdik” gibi bir açıklamayla suçu tıpkı İGA gibi üstlenmişti.
Şimdi Gebze’deki viyadük inşaatındaki çökmede de aynı sahne tekrarlanıyor. Daha firmalar bile bir açıklama yapmadan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Çok hızlı giden bir inşaat. Çokta can güvenliği alınan bir inşaat. Geçen hafta viyadük inşaatını ben de ziyaret ettim. Bana verilen bilgiye göre beton bloğun altında 4 işçi var” sözleriyle Cengiz-Limak-Kolin avukatlığına soyundu.
Fakat olayın vahameti karşısında bir neden bulmak zorunda oldukları için ağızlarındaki baklayı da çıkarmak zorunda kalıyorlar. Gebze Belediye Başkanı da çıkıp, “Bu sistem farklı bir sistem. İki kolon arasında, beton dökülüyor, kuruyor, 1-2 metre daha yürüyor. Ortada buluşup iki blok arasındaki bağlantıyı sağlıyorlar. Kalıpta bir bağlantı hatası olabilir, teknik hatadan kaynaklanan bir şey. Yoksa viyadükün normalde çökmemesi lazım. Artık son noktaya gelmişlerdi, son aşamaya yaklaşmıştı, bitmiş olacaktı” demek zorunda kaldı. Bu yuvarlak açıklama aynı zamanda suçun da itirafıdır: Kalıpta bir bağlantı hatası olabilir, teknik hatadan kaynaklanan bir şey.
Nitekim İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da “Kalıp bağlantısında imalat hatası olabilir. İş güvenliği ihmal ediliyor. İşi hızlı yapabilmek için iş güvenliği ihmal ediliyor. Bu işi alan taşeron firmalar, birçok alt taşerona veriyor bu işleri. Acaba bu alt taşeronlar yeterli verimliliğe sahip mi bunu sorgulamak lazım” dedi.
Ardı ardına yapılan açıklamalar da arkadaşlarımızın yine bir denetimsizliğin, gerekli işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamasının ve işi hızlandırmak adına üretim zorlamasının kurbanı olduklarını gösteriyor.
Patronların kar ve rant hırsını fıtrat bellemelerinin yani…