Gebze’deki viyadük inşaatında yaşanan iş cinayetinin ardından ortaya çıkan ve giderek netleşen gerçekler, projenin siyasi kaygılarla da birleşik olarak bir an önce bitirilmesi yaklaşımının bu cinayetin yaşanmasında belirleyici olduğunu gösteriyor. Bu yaklaşımın işçilere üretim baskısı olarak yansıdığını, 12 saatlik çalışmaya 7 saatlik ek mesainin bindiğini, dökülen betonun kuruması için beklenmeyecek kadar acele edildiğini açıkça ortaya koyuyor.
Medyablok’tan Fırat Yeşilçınar’ın kardeşiyle birlikte yaralı olarak kurtulan ve “kazada” babasını kaybeden Ali Canpolat’ın anlatımlarını taşıdığı haberinde her şey yoruma yer bırakmayacak kadar net.
Haberde bazı işçilerin kopan blokta demirlere tutunarak hayatta kalmayı başardıkları belirtildi.
Ali Canpolat da demirlere tutunarak kardeşi Mustafa Canpolat ile birlikte hayatta kalmayı başaranlardan. Fakat ağabeyleri Sıddık Canpolat beton bloğun altında kalarak can verdi. Ali Canpolat ile kaza anını konuşan Yeşilçınar’ın haberinin devamı şöyle:
Canpolat, ağabeyi ve kardeşinin kazadan önceki gün gece saatlerine kadar çalıştığını söyledi. Canpolat proje ile ilgili de bir bilgi paylaştı. Yetkililerin kendilerine ”1 aya kadar burayı bitirmemiz gerekiyor” dediğini de söyledi.
”Abim öldü, ben ve kardeşim de demirlere tutunarak hayatta kaldık”
Canpolat olay gününü şu sözlerle anlattı:
Sabah 08:00’de biz işe çıktık. Çalıştığımız yerin yan kısmında ise beton dökülüyordu. Fakat beton döktükleri alanda iki gün önce dökülmüş bir beton vardı. Yeni betonu dökünce, ağırlık bastı. Ve iki gün önce dökülen beton kırıldı. Saat 10:00 ya da 10:30 gibi oldu olay. 6 kişi çalışıyorduk. 3 kardeştik. 1 demirci, 2 kalıpçı. Beton kırılınca 4 kişi aşağı düştü, enkazın altında kaldı. 3 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı. Ben ve diğer kardeşim demirlere tutunarak ayakta kalmaya çalıştık. Ağır yaralanan arkadaşımıza da ne oldu bilmiyoruz.
”Önümüzdeki ay iş bitsin diyorlardı”
Canpolat, firmanın kendilerine bir aylık bir süreden bahsettiğini ve çalışmaların da buna göre yapıldığını söylüyor:
Betonun kuruyup kurumaması bizim elimizde olan bir olay değil. Ama bize sürekli önümüzdeki ay bu iş bitsin diyorlardı. Biz de çalışıyorduk. Abim ve diğer kardeşim, gece 2 buçuğa kadar çalışmışlar. Olayın olduğu gün de o şekilde işe çıktılar.
Kazanın ardından valinin kendilerini ziyaret ettiğini söyleyen Canpolat, şirketten hiç kimsenin de kendilerini aramadığını ekledi.