Flormar direnişçileri, kendilerine uygulanan insanlık dışı yasaklamalara karşı dayanışmayı ve Türkiye genelinde Flormar’ı boykot etme çağrısını büyütüyorlar.
Direnişin ve dayanışmanın sıcaklığı, ateşi başka bir şeye benzemiyor. Direnişçilerin sınıfsal öfkesini, kararlılığını ve mücadele azmini daha da yükseltiyor.
Flormar fabrikası önünde kara kışın karına, yağmuruna, ayazına karşı en insani ihtiyaç olan ısınmak için soba yakılması; patronların isteği üzerine yasaklandı. Fakat bu yasaklar Flormar direnişçilerinin öfkesini körüklemeklten başka bir işe yaramıyor. İşçiler, “Flormar Cezaevi” önünde halaylarla, horonlarla, battaniyelerle direnişlerine devam ediyorlar.
“Anayasa da bulunan bir tek hakkımızı sendikaya üye olma hakkımızı kullandığımız için kapı önüne konulduk. Ve bugüne kadar kaymakam, vali, patron ve devlet iş birliğiyle birçok yasakla karşılaştık. Direnişimizi kırmak için birçok yolu denediler, şimdi de ısınma hakkımızı yasaklıyorlar. Biz ısınmanın yolunu da buluruz; ateş ya da soba yakamaz isek battaniyelerle, horonlarla, halaylarla, dayanışmayla ısınırız. Direnişimizi kırmalarına izin vermeyeceğiz. Vali ve kaymakamlar gelsinler burada bütün gün bizimle otursunlar. Nasıl oluyormuş soğuktan donmaya mahkum edilmek görsünler. Buradan sesleniyoruz; vazgeçsinler bu yasaklamalarından, biz hakkımızı istemekten, direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Bunu bir kez daha ifade ediyoruz. Yasaklarla direnişimizi kırmaya çalışıyorlar ama nafile, biz daha çok direngenleşiyoruz. Bunu da bilsinler!”