“Flormar’da insanlık suçu işleniyor!”



CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Flormar direnişine destek için mecliste bir basın toplantısı yaptı


Direnişlerinin 213. günündeki Flormar işçilerine dair Mecliste basın açıklaması yapan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “Kadınlar isterse her şeyi yapar. Onlar da istediklerini yapıp Flormar’a sendikayı sokacaklar, işlerini de geri alacaklar” dedi.

213 gündür fabrika önünde direnişte olan Flormar işçilerini Meclise taşıyan TBMM Başkanlık Divanı Katip üyesi ve CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet mecliste bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Basın toplantısında Flormar işçilerinin sendika düşmanlığı nedeniyle sermayenin sopası olan OHAL baskısı ile işten çıkarılış sürecini özetleyen Hürriyet, direniş alanında devam eden baskı ve yasaklara yeni eklenen soba yasağının altını çizdi ve direnişin baskıyla yıldırılamayacağını, işçilerin direnişi kararlılıkla sürdürdüklerini vurguladı.

Hürriyet, basın toplantısında Flormar fabrika yönetiminin işçileri teröristlikle suçladığını belirterek söze başladı:

“Flormar işçilerinin tek ‘suçu’ sendikaya üye olmaktı. Yasal haklarını kullanıp Türk-İş’e bağlı Petrol-İş sendikasına üye oldular, sendika işyerinde toplu sözleşme imzalama yetkisini aldı. Ama sendikanın yetki aldığını öğrenen patron işçi kıyımına başladı.

 

Flormar işyerinde insanlık suçu işleniyor. İşçiler orada onuru, geleceği, emeği için mücadele ediyor. Devlet bir yandan sendikalı olmayı yasal kılıyor, bir yandan sendika nedeniyle işten çıkarılan işçileri seyrediyor.

 

İşçiler bu haksızlığı elbette görüyorlar ve buna öfkeleniyorlar. Yıllarca asgari ücretle günde en az on saat çalıştırılmışlar. Ne saat ücretlerine zam, ne fazla mesai, ne de gece vardiyası farkı. İşe makine operatörü olarak girseler bile kazan temizlemek dahil her işi yapmaya zorlanmış, iş kazası geçirdiklerinde hastaneye bile götürülmemişler. Zam istemek için utana sıkıla müdürün karşısına çıktıklarında müdür gülerek “50 liranın hesabını mı yapıyorsunuz?” diye dalga geçmiş. Bütün bunlar canlarına tak eden kadınlar örgütlenme sürecinin sonunda yasal çoğunluğu sağlayarak sendikal yetki hakkını elde etti. İşveren sendikalı işçilerin işine, tazminat ödemeden, işsizlik maaşı almalarının bile yolunu tıkayarak son verdi.

 

OHAL’in sermaye tarafından da nasıl sopa olarak kullanıldığını bir kez daha Flormar’da gördük. OHAL bitti ancak baskısı bitmedi. İşçi kardeşlerimiz orada çevik kuvvet otobüsü eşliğinde direnişlerini sürdürüyorlar.

 

İlk olarak işçilerin fabrika önünde ses aracından anons ve müzik yayını yapılması yasaklanmıştı. Bu da yetmedi işçilerin soba yakması ve çadır kurması geçtiğimiz haftalarda kaymakamlık tarafından yasaklandı. Flormar’da soba yakma yasağı direniş ateşini daha da harladı. Flormar direnişçileri kara kışın ayazında; insanlık dışı uygulamalara, baskılara karşı direnişin ve dayanışmanın sıcaklığıyla ısınıyorlar.

 

OHAL koşulları altında başlattıkları ve işverenin tüm baskı ve zorbalıklarına rağmen yılmadan devam ettirdikleri direniş hepimize, tüm Türkiye’ye büyük bir umut veriyor.  Flormar’da hukuk mücadelesi var, insanlık mücadelesi var, demokrasi mücadelesi var, sınıf mücadelesi var.

 

Flormar’ın reklamı bilmem bilir misiniz, ‘Kadınlar isterse her şeyi yapar’ diye. Onlar da istediklerini yapıp Flormar’a sendikayı sokacaklar, işlerini de geri alacaklar! Flomar işçilerinin de dediği ve dillere pelesenk ettikleri gibi Flormar değil direniş güzelleştirir.”

 

Ayrıca Kontrol Et

Polonez İşçileri Serbest Bırakıldı: Ters Kelepçe İşkencesi, Küfür ve Hakaret, Araca Vurma…

Bu sabah işkence ve küfürler eşliğinde ters kelepçeyle gözaltına alınan Polonez işçileri serbest bırakıldı. İşçiler, eylemlerine devam edeceklerini ifade ederek "Yılmak yok" dedi. Serbest kalan işçiler yeniden fabrika önüne giderken tüm Türkiye’den destek istediler