Rejimin ekonomik ve siyasal krizi derinleştikçe yaşadığı korku kendisini toplumun her alanına yönelen baskı ve sindirme politikası olarak gösteriyor. Sistem, en ufak bir hak aramanın bile “vatana ihanet” ile eşdeğer tutulduğu, tüm kazanımların tırpanlandığı, cezaevlerinin tıka basa doldurulduğu, sosyal medyada görüşlerini yazdığı için çocuk-yaşlı demeden herkesin tutuklandığı bir korku imparatorluğu üzerinden kendini var etmeye çalışıyor. Bu korku imparatorluğunda yoksulluğa ait bir fotoğraf bile rejimin o çok ’sağlam’ köklerine inen bir balyoz gibi sarsıntı yaratıp, uykuları kaçırıyor.
Muş’un Korkut ilçesine bağlı Çakırlı Köyü’ndeki ilköğretim okulunda görev yapan Selvan Erek isimli öğretmen, sırtında battaniyeden yapılmış bir çanta bulunan öğrencisinin resmini paylaştı. Bu paylaşım hemen rejimin kokuşmuş basını tarafından saldırıya uğradı. Öğretmen PKK sempatizanı olmakla suçlandı, resim için” algı operasyonu yapılıyor” denildi. Bu da yetmedi bu resmi paylaşan öğretmen görevinden alındı.
Bu olay bile korkularının ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Ve bu korku artıkça etrafımıza örülmeye çalışılan çemberin de ne kadar daraltıldığını…