Kürt düşmanlığı hamamdaki tellağa kadar düşmüşse!..

Kürt halkına dönük düşmanlaştırıcı söylemin toplumsal karşılığı artık gündelik hayatın herhangi bir alanında bile karşımıza çıkabiliyor. Sakarya’da bir baba ve oğul Kürtçe konuştukları için sokak ortasında vuruluyor, Kürtçe konuşan müşteri hamamın tellağı tarafından işkence edilircesine ve aşağılanarak keseleniyor!

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Sinan Encü kardeşiyle birlikte gittiği hamamda kendi aralarında Kürtçe şakalaştıkları için Şükrü isimli personelin kaba aşağılayıcı davranışlarına maruz kalmanın yanısıra sırtı yara olacak şekilde keselendi.

MA’dan Yasin Kobulan’a konuşan Sinan Encü, tellağın keselemesini şöyle anlattı:

‘Dayı yavaş’ dememe rağmen aynı sertlikte kese yapmaya devam etti. ‘Dayı yavaş, derimi yüzdün’ deyince ‘Düzgün dur’ diyerek beni azarladı. Bu sırada sırtımda ve bacaklarımda çok ciddi bir acı hissediyordum. Kese bitince başımdan soğuk su döktü. Tepki gösterince ‘Sıcak suyu ne yapacaksın?’ diye sordu. Sonrasında ellerimi ve ayaklarımı tutarak sırtıma basınç uyguladı. O an felç oldum sandım. Beni bıraktıktan sonra ‘Aa sırtına ne olmuş böyle?’ diyerek dalga geçti. Sonrasında sırtıma vurarak ‘Hadi kalk git’ dedi. Giyinme kabinine geçince kardeşim şaşkınlık içerisinde ‘Sırtına ne oldu?’ diye sordu. Bakınca morluk ve kızarıklıklar oluşmuştu. Şükrü isimli kişiyi işletme sahibine ve müdürüne şikayet ettik. Müdür ve işletme sahibi ‘Bizden kaynaklanan bir durum değildir. Senin alerjin var’ diye yanıt verdiler.

‘Kasten yaralama’ suçlaması

Sinan Encü, önce karakola giderek işletme sahibinden şikayetçi oldu, ardından da Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek darp raporu aldı.

Encü, avukatıyla birlikte Gaziosmanpaşa başsavcılığında Şükrü isimli tellak hakkında ‘kasten yaralama’dan suç duyurusunda bulundu.

Tehlikeli gidişat!

Faşist bir rejimin ne yapacağı üç aşağı beş yukarı bellidir. Ama faşizmin toplumsal bir düşünüş ve değerler sistemine dönüşmesi koşullarında bu rejimin de toplumun da nasıl bir karakter kazanacağını, hangi vahşetlere imza atılabileceğini öngörmek zordur.

Kürt düşmanlığı hamamdaki tellağa kadar düşmüşse bu gidişatın sonu felakettir dememek mümkün değildir.