Konda’nın raporu derinleşen toplumsal krizin tercümesi gibi



Konda araştırma şirketinin 2008-2018 arasındaki toplumsal dönüşüme mercek tutan raporu ekonomiden kültüre kadar pek çok konuda nasıl bir farklılaşma yaşandığını kıyaslamalarla ortaya koyuyor


Konda araştırma şirketi son 10 yılda Türkiye toplumunun yaşadığı değişim ve farklılaşmaları irdeleyerek bir rapora dönüştürdü. Ortaya çıkan sonuçların bütünün sağlıklı bir fotoğrafı olduğunu düşünmek elbette ki doğru olmaz. Fakat bizzat yaşayıp, gördüklerimizden de yola çıkarak bu verilerin temel bazı gerçeklere dokunduğunu belirtebiliriz.

Hayat tarzlarının yanı sıra kimi önemli ekonomik verilerin de yer aldığı raporda, 2008 ile 2018 arasında çeşitli alanlarda karşılaştırma yapıldı.

Raporun ortaya koyduğu sonuçlar oldukça çarpıcı. Hemen her başlıkta krizin nasıl bir yabancılaşma, mutsuzlaşma haline dönüştüğü, aynı zamanda belirli bir sorgulama kültürü de geliştirdiğini gösteriyor.

Araştırmanın belki de en ilginç sonuçlarından biri kriz ve toplumsal çözülmenin paralel seyrettiği bu yıllarda kendisini dindar olarak tanımlayan insanların sayısı azalırken, ateist olarak kendisini tanımlayanların sayısı 3 kat arttı. Gündemi takip etme alışkanlıklarında ise sosyal medya, gazete ve TV’yi geride bıraktı.

10 yılda nelerin nasıl değiştiğini hep birlikte yaşayıp görüyoruz. Bu değişim ve farklılaşmaların köklerinin doğrudan doğruya kapitalist gelişim, sınıflar arası güç ilişkileri, değişen dünya dengelerinin yarattığı politik ve bölgesel krizler, kapitalizmin yapısal çıkmaz ve krizleriyle doğrudan ilişkili olduğu açıktır. Kapitalizme dönük beklentiler dünya genelinde çözülürken bu gerçeğin güçlü bir gelecek tahayyülüyle buluşamaması ve örgütsüzlük hali kendisini toplumsal kriz olarak ortaya koyuyor.

Konda’nın araştırması da bu gerçeğin maddi-kültürel karşılıklarına denk düşüyor. Araştırmada altı çizilen bazı noktalar şöyle:

KİRACILAR ARTTI EV SAHİPLERİ AZALDI

Rapora göre ev sahibi olan kişilerin oranı yüzde 74’ten yüzde 66’ya geriledi. Kiracıların oranıysa yüzde 21’den yüzde 29’a çıktı. Raporda apartmanda oturanların oranının yüzde 33’ten yüzde 59’a yükselmesi ise dikkat çekti.

‘MUTLUYUM’ DİYENLERİN ORANINDA AZALMA

Şirketin raporunda, 2008 yılında “Mutluyum” diyenlerin oranı yüzde 57’yken, bu oranın 2018’de yüzde 52’ye gerilediği vurgulandı. Ortalama yaşın artmasına rağmen evlilerin oranı ise yüzde 71’den 65’e düştü.

DİNDARLAR AZALDI ATEİSTLER ARTTI

Raporun en dikkat çeken kısımlarından biri ise inanç alanına dair sonuçlar oldu. Buna göre “Dindar” olduğunu söyleyenler de 10 yılda yüzde 55’ten yüzde 51’e geriledi. “İnançlı” olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 31’den yüzde 34’e çıkarken, “Sofu” olduğunu söyleyenlerin oranıysa yüzde 13’ten yüzde 10’a düştü. Kendisini “Ateist” olarak tanımlayanların oranı ise 3 kat artarak yüzde 1’den yüzde 3’e yükseldi, “İnançsız”ların oranıysa yüzde 1’den yüzde 2’ye çıktı.

ORUÇ TUTANLARIN SAYISI AZALDI

Raporun “İbadet” ve “Örtünme” bölümlerine göreyse, oruç tutanların oranı yüzde 77’den yüzde 65’e geriledi. “Başörtüsü” oranı yüzde 52’den 53’e çıkarken, “Türban” oranıysa yüzde 13’ten yüzde 9’a düştü.

GAZETE VE TV’DEN GÜNDEM TAKİP EDENLER AZALDI SOSYAL MEDYA KULLANICILARI YÜKSELDİ

2008’de gazete okuduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 61’ken, bu oran 10 yılın ardından yüzde 26’ya geriledi. Televizyondan haber izleyenlerin oranıysa yüzde 98’den 84’e düştü. Sosyal medya kullanım oranıysa yüzde 38’den 72’ye çıktı.

Ayrıca Kontrol Et

10 Ekim Katliam’ında Ölümsüzleşen İnşaat-İş Kurucularından Tekin Aslan’ın Mezarı Başındaydık

10 Ekim Katliamı’nın 9’uncu yılında İnşaat-İş’in çağrısıyla kurucularından Tekin Aslan’ın mezarı başında yapılan anmada onlarda cisimleşen değerlerin mücadele içinde üretileceği vurgulandı. Tuzla’daki anmanın ardından Tayfun Benol’un Başıbüyük’teki mezarına geçildi