Toplum yararınaymış!..



İŞKUR, taşeron çalıştırmanın da ötesinde geleceksizlik, güvencesizlik ve kölelik dayatılıyor


İŞKUR üzerinden işsizlere iş buluyoruz diye lanse edilen “Toplum Yararına Program”ın içyüzü pek bilinmiyor. Geçenlerde Alınteri’nde bu konuda bir haber çıkmıştı: Urfa’da bin kişilik geçici işe 44 bin işsiz başvurmuş.

Bir nevi umut olarak gösterilen bu program, aslında taşeron çalıştırmanın da ötesinde geleceksizlik, güvencesizlik ve köleliğin dayatıldığı bir program. İŞKUR, bu program ile kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte özel sektöre sistemin amacına uygun kölelik koşullarını baştan dayatıp kabul ettiriyor.

İŞKUR aracılığıyla, üç, altı, dokuz ve on bir ay özleşmeli geçici, mevsimlik işçi olarak gönderiliyorsunuz kurum ve kuruluşlara. Size dayatılan bu süreler bittiğinde hiçbir itiraz hakkınız olmuyor. Bir sonraki döneme çağrılıp çağrılmayacağınız ise sizi çalıştıran kurumun hakkınızda nasıl bir gözlem yaptığına bağlı oluyor. İŞKUR sizi bir yere çalışmaya gönderirken şöyle bir sözleşme imzalatıyor: “İşe başladığım yerde gösterilen her işi yapacağım, gönderildiğim her yere gideceğim, hiçbir şeye itiraz etmeyeceğim…” Gönderdiğiniz işten herhangi bir nedenle ayrılırsanız İŞKUR sizi iki sene boyunca cezalandırır yani iki yıl İŞKUR size iş bulmaz. Siz de İŞKUR’a iki sene boyunca iş için başvuramazsınız!

‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek’ tam da buna uygun bir söylemdir. İşçiler, emekçiler açlıkla yüz yüze bırakılınca her ne olursa olsun evine ekmek parası götürmek için iş bulmak zorunda. Günümüzde işsizler ordusunun ne kadar büyümüş olduğunu düşünürsek çare iyi kötü bir iş bulup çalışmak ve açlığı bir nebze olsun gidermek!

Burada akla ilk önce İŞKUR gelmektedir. İŞKUR’a başvurduğunuzda hemen iş bulamıyorsunuz uzunca bi süre beklemek zorundasınız. Tabii İŞKUR’a başvuran kişilerin de bazı kriterleri oluyor. Oturduğu semte yakın olması, bir vasıtayla gidip-gelebilmek, yol ve yemek parasının olması, çalışma saatleri ve koşullarının görece düzgün olması gibi. Bu kriterler en asgari kriterler fakat bunları da bulmak hiç kolay değil. Çoğu zaman hiç size uygun olmasa da ‘lanet olsun çalışmak zorundayım’ diyerek size sunulanı kabul etmek zorunda kalıyorsunuz.

İki yıl önce İŞKUR’a başvuran ve iki hafta önce başvurusuna olumlu cevap alan bir kadın arkadaş, olumlu cevap geldiği gün büyük bir mutlulukla beni arayıp şunları söylemişti:

Arkadaşım biliyor musun en sonunda İŞKUR’dan beni aradılar ve Çankaya Evleri’nde işe başlayacağımı söylediler. Hem de bir vasıtayla gidip geleceğim. Çalışma saatleri de öyle uygun ki sabah 08.30’da işbaşı yapıp akşam 16.00’da paydos edeceğim. Artık dinlenmeye ve kitap okumaya da zamanım olacak. Nihayet iyi bir işte çalışacağım.

Ben, işin sürekli olup olmadığını sorduğumda ise biraz buruk bir şekilde “Altı aylık sözleşme ile çalışacağım ama olsun, şimdilik belki çalıştığım Çankaya Evleri benden memnun kalır daha sonra yine çağırır belli olmaz,” dedi.

Arkadaş, oturduğu semte yakın olması konusunda ısrarcı olmuştu. İlk başta öyle de oldu. Cebeci’deki Çankaya Evleri’nde kat temizlikçisi olarak başlatıldı. Saatleri uygundu. Tek sorun yemekti, çünkü yemek vermiyorlardı. İki gün sonra akşam mesai bitimine yakın belediye başkanlığının kendisini Birlik Mahallesi’nde ki Çankaya Evleri’ne gitmesinin istendiği iletildi. İki gün Birlik Mahallesi’ndeki Çankaya Evleri’nde çalıştıktan sonra yine akşam mesai bitimine doğru bu sefer de başkanlığın kendisini Beysukent Çankaya Evleri’nde görevlendirdiğini öğrendi. Buraya gidip gelmesi için sabah 05.00’te kalkıp 06.00’da yola çıkması gerekiyor iki de vasıta değiştirmeli!

Bütün bunlar işe başladığı ilk hafta içinde gelişiyor. Kadın arkadaş büyük bir mutsuzlukla yine beni arayıp “Bir bilsen ne sıkıntılar çekiyorum. Yol parası yok, yemek parası yok, başta evime bir vasıtayla gidilebilecek bir yerde çalışacağımı söylediler ama Ankara’nın bir ucundan bir ucuna gidip gelmek zorunda kalıyorum. Alacağım ücret asgari ücret güya, yemek ve yolu çıkınca bana ne kalacak,” diye yakındı. İtiraz edecek olsa İŞKUR iki sene boyunca yeni bir başvuruyu kabul etmiyormuş. Yani arkadaşım altı ay boyunca buna mecburen katlanmak zorunda.

İşte İŞKUR’un Toplum Yararına Programı! Bu belki de en hafifi, bu sadece bize gelen anlatılan tarafı. Kimbilir binlerce işsiz, iş buldum diye sevinirken daha neler yaşanıyor.

Alınteri okuru

Ayrıca Kontrol Et

Barınak = Ölüm Kampına Karşı Mücadeleyi Yükselteceğiz!

Barınakta görevli olanları araştırın, çoğu sürgün edilmiştir. Barınaklar onlar için verilecek en büyük ceza olarak görülmüş, barınağa cezalandırılmak için gönderilmişlerdir. Mesela bir barınak görevlisi elektrik mühendisi olduğunu ancak görevli olduğu barınağa sürgün olarak gönderildiğini söylüyor