‘İstismarı meşrulaştıracak hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz’



160 kadın ve LGBTİ+ örgütünün oluşturduğu TCK 103 Kadın Platformu, istismar yasasının bir kez daha Meclis’e getirilmesine karşı “İstismarı meşrulaştıracak hiçbir yasal değişikliği kabul etmiyoruz!” diye açıklama yaptı


Çocuk istismarcılarının nikah karşılığında affını sağlayarak, istismarı aklayıp, meşrulaştıran düzenlemenin yerel seçimler öncesinde bir kez daha Meclis’e getirilmesine karşı kadın örgütlerinin tepkileri devam ediyor.

AKP milletvekillerinin 17 Kasım 2016’da TBMM Genel Kurulu’na getirdikleri ve toplumsal tepkiler karşısında geri çekmek zorunda kaldıkları düzenlemenin yapılması durumunda bu suçtan hüküm giymiş 10 bin kişinin affedilmesi hedefleniyor. Dahası bundan sonra çocuk istismarının nikah karşılığında suç olmaktan çıkarılması…

Düzenlemenin yeniden Meclis’e getirilmesine karşı 160 kadın ve LGBTİ+ örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu TCK 103 Kadın Platformu “Çocuk istismarını meşrulaştıracak hiçbir yasal değişikliği kabul etmiyoruz!” diye vurgulanan bir açıklama yaptı.

Yerel seçimler öncesi oy kaygısıyla 3 yıl sonra yeniden gündeme getirilen tasarıya itiraz ediyoruz” diyen örgütlerin açıklaması şöyle:

‘Suçun işlenmesinden sonra evlenme, cezasızlık sebebi değildir’

 

Erken yaşta ve zorla evlendirme Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmelidir. 

 

Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin 37. Maddesi gereği erken yaşta ve zorla evlendirmelerin suç olarak düzenlenmesi zorunludur. Sözleşme, yetişkin bir kişinin veya çocuğun evlenmeye zorlanmasının suç olarak düzenlenmesi yükümlülüğünü getirmektedir. Getirilmek istenen affın “cebir ve şiddetin olmadığı haller için geçerli” olacağı belirtilmektedir. 15 yaşın altındaki çocuğun rızası hukuken geçersiz olup; cebir, şiddet, hile olsun ya da olmasın bu yaş çocuklara yönelik işlenen cinsel istismar şikâyete bağlı olmaksızın soruşturulur ve koşulları varsa ceza davası açılır ve mahkûmiyet kararı verilir.

 

Suçun işlenmesinden sonra mağdur ve şüpheli/sanığın evlenmesi bir cezasızlık sebebi değildir. Bu nedenle, yapılmak istenen değişiklik çocuklara yönelik cebir ve şiddeti, evlilik görüntüsü verilmiş cinsel istismarı teşvik etmektedir. Bu yaklaşım ulusal ve uluslararası yasal mevzuat bakımından yasa eliyle kız ve oğlan çocukların haklarına doğrudan bir saldırıyı ve ihlali ifade etmektedir. 

 

Erken yaşta ve zorla evlendirme suçu, aileleri ve bu törenlere katılan kamu görevlileri de dahil herkesi kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

 

‘Devlet, hukuku suçun üzerini örtmek için kullanamaz’

 

Devlet, hukuku suçun üzerini örtmek için kullanamaz! 

 

Bu affın erken yaşta resmi olmayan birliktelik kurdukları için “eşi” cinsel istismar suçundan hapiste olan kadınların/ailelerin mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması için gündeme getirildiği öne sürülüyor.

 

Böyle bir af suçun üzerini örtecek, hukuk dışı olarak bir çocukla gerçekleştirilmiş bu tür “evliliklerle” çocuğa yönelik cinsel istismarın cezasız kalacağı algısı yaratarak, suçun işlenmesini teşvik edebileceği gibi, mağdurların da yasal mekanizmalara başvurusunu caydırıcı etki oluşturabilecektir. Tecavüz faili ile evlilik kavramının hukuka tekrar sokulmasının önünü açacaktır. 

 

Kaldı ki, açıklanan 10.000 rakamının, mağduriyeti büyük göstermek ve dolayısıyla aftan tüm cinsel istismarcıların yararlanabilmesi amacıyla dayanaksız bir biçimde ortaya atıldığını düşünüyoruz. Bu nedenle siyasi iktidardan kadın ve çocuklarla ilgili gerçek ve net rakamları açıklamasını talep ediyoruz.

 

‘Mevcut yasalar doğru ve etkin uygulanmalıdır’

 

Devlet, varsa mevcut mağduriyetleri, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak sosyal devlet politikaları ile telafi etmelidir. Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 14. maddesi gereği, devlet, mağdurların kısa ve uzun vadede fiziksel ve psiko-sosyal iyileşmelerine yardımcı olmak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri almalıdır. Failleri cezasız bırakmak yerine etkin bir soruşturma, kovuşturma yapmalı ve asıl suçtan zarar görenin yanında olmalıdır. Devlet bu türden mağduriyetleri gidermek istiyorsa, öncelikle mevcut yasaları yeni hak ihlalleri yaratacak şekilde değil doğru ve etkin biçimde uygulamalıdır. 

 

Çocuk istismarının affının ve tecavüz faili ile evliliğin tekrar gündeme getirilmesi, başta kadınlar olmak üzere toplumda da büyük bir infial yaratmıştır. Bu nedenle, başta siyasi iktidar olmak üzere, TBMM’deki tüm partilerin yetkili organlarından, böyle bir girişimi tekrar Türkiye’nin gündemine getirmeyeceklerine dair acilen bağlayıcı bir açıklama yapmalarını bekliyoruz.

 

TCK 103 KADIN PLATFORMU

Ayrıca Kontrol Et

Zamanın Ruhu Değişti: “Eşitlik, Adalet, Kapsayıcılıktan Vazgeçtik”!

Dev otomotiv tekeli Ford Company, zamanın ruhuna da uygun olarak işyerinde "eşitlik, adalet ve kapsayıcılık"la ilgili çalışmalarında geri adım atacağını duyurdu.