Ankara’da kanalizasyon çalışmaları nasıl yapılıyor?



8 Şubat’ta kanalizasyon çalışması yaparken gerçekleşen göçüğün altında kalarak hayatını kaybeden 61 yaşındaki Ercan Korkmaz’ın ölüm nedeni “kalp krizi” dense de asıl gerçek alınmayan önlemlerde aranmalı


8 Şubat tarihinde Ankara Keçiören Adnan Menderes Mahallesi’nde kanalizasyon çalışması sırasında göçük oluşmuş, 61 yaşındaki Ercan Korkmaz isimli işçi göçük altında hayatını kaybetmişti. Bu “olayın” da üzeri bir şekilde kapatılmaya, işçinin kalp krizinden öldüğü söylenerek tıpkı 3. Havalimanı’ndaki iş cinayetlerinde yapıldığı gibi “doğal ölüm” kategorisine konulmak istendiği, unutturulmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

Korkmaz’ın nasıl öldüğü, kalp krizi geçirmişse bile bunun hangi nedenle gerçekleştiği, çalıştığı firma ya da kurumun hangisi olduğu, statüsü, sendikalı olup olmadığı gibi birçok soru ancak günler sonra harcanan özel çabayla öğrenilebildi.

Ercan Korkmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Belka AŞ’de taşeron işçi olarak çalışıyordu. Ölümünden sonra ne Belka AŞ tarafından ne de işyerinde örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş Sedikası’ndan herhangi bir açıklama yapılmadı. Hak-İş’in rahatça örgütlendiği ve patron tarafının işçiler arasındaki gözü kulağı olduğu gerçeğiyle birlikte düşündüğümüzde bu hiç de şaşırtıcı değil.

Ölüm “doğal ölüm” kategorisine sokularak unutturulmaya çalışılsa da Türkiye’deki işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarını düşündüğümüzde 61 yaşındaki Korkmaz’ın ölümünün de bir kaza ya da “doğal ölüm” değil, iş cinayeti olduğunu kestirmek güç değil. Kaldı ki 61 yaşındaki bir işçinin kanalizasyon çalışması yapmasının kendisinin başlı başına sorunlu bir durum olduğunu söylemek için uzman olmak da gerekmiyor.

Ankara’da son zamanlarda yaşanan başka kanalizasyon göçükleriyle birlikte düşündüğümüzde de bu göçüğün gerekli önlemler alınmadan çalışma yapılması nedeniyle gerçekleştiğini tahmin etmek güç değil.

Edindiğimiz bilgilere göre Ekim sonunda da yine Keçiören’de, bu sefer de Karşıyaka Mahallesi’nde kanalizasyon çalışması yapılırken Bekir Ertaş isimli bir işçi göçük altında kalmış, ancak çevredeki vatandaşların yardımıyla beş dakika içinde kurtarılabilmiş.

Bu olay ve bilmediğimiz başkalarıyla birlikte düşündüğümüzde Ankara’daki kanalizasyon çalışmalarının işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının sağlanmasından hayli uzak gerçekleştiğini ve sendikanın da bu konuda gerekli baskıyı oluşturmaktan uzak bir tutum içinde olduğunu söylemek abes olmayacaktır.

Çevredeki esnafın anlattıkları da bu fikri güçlendirecek nitelikte.

Göçüğün toprak kayması sonucu gerçekleştiğini anlatıyor esnaf. İşçinin toprak kaymasında aldığı darbeden mi yoksa toprak altında nefessiz kaldığı için mi yaşamını yitirdiğini bilmiyorlar. Esnafın söylediğine göre çalışmayı ASKİ değil, taşeron bir firma yapıyormuş. İşçi de taşeron firma çalışanıymış.

Anlatılanlardan çıkan sonuç, kanalizasyon hattı açılırken toprağın ve suyun durumuna dikkat edilmemiş olduğudur.

İşçiler sokaktaki kanalizasyon kaçağını ararlarken göçük yaşandı. İş makineleri halen orada bekletilmesine rağmen Korkmaz’ın ölümünden sonra göçük yaşanan noktanın hızla kapatıldığı ve çalışmanın durduğu anlaşılıyor.

Sözün kısası Korkmaz’ın ölümü de diğer iş cinayetlerinde olduğu gibi sessizlik fesadıyla boğulmaya çalışılsa da gerçeğin, üzeri kapatılamayacak kadar yüzeyde olduğu anlaşılıyor. Gerçek kanalizasyon sularında boğulmayacak kadar güçlü keza…

Ayrıca Kontrol Et

Polonez İşçilerine Gözüdönmüş Saldırı!

57 gündür sendikal örgütlenme hakları, işleri ve onurları için direnen Polonez işçilerine bugün de polis saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda bir işçinin 2 kaburgası, bir işçinin kol ve bacağı kırılırken en az 7 işçi de hastanelik oldu!