İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, 9 Şubat 2019 Günü İstanbul Esenyurt’ta Suriyelilere karşı gelişen faşist saldırıya dair bir gözlem raporu yayımladı. Rapor Esenyurt’ta olayların yaşandığı bölgede Arap, Türk ve Kürt esnaf ve mahalle sakinleriyle yapılan görüşmeler sonucu hazırlandı.
Raporda olayın Suriyelilerin bir düğünü sırasında düğünden çıkan genç bir kadına laf atılması üzerine Suriyeli ve Sinoplu genç erkekler arasında tartışma başladı ve olaylar büyüyerek Suriyelilerin dükkanlarının tahrip edildiği bir kitlesel saldırıya dönüştü.
Genç bir Suriyeli kadına laf atılmasının ardından
Rapora göre olaylar şöyle gelişti:
Anlatılanlara göre akşam saatlerinde mahallede Suriyeli Arapların bir düğünü sırasında düğünden çıkan genç bir kadına laf atılmasının ardından Suriyeli ve Sinoplu genç erkekler arasında kavga çıktı ve kavgaya birden fazla kişi karıştı. Kavgada yaralananlar oldu. Olayın ardından Sinoplu Türklerin ağırlıklı olduğu bir grup olay mahalline kalabalık bir biçimde geldi ve Suriyeli Arapların işyerlerine saldırdı. 15-20 arasında işyeri saldırıya uğradı.
Bu saldırılara sadece Sinoplu Türkler değil, Suriyelilere karşı nefret duyguları besleyen diğer Türkiyeliler de katıldı. Raporda ayrıntılı olarak belirtilmese de saldırganların Türk, Kürt karışık bir topluluk olduğu, daha önce Suriyelileri hedef alan saldırılarda da iç politikada karşıt pozisyonlarda duran kesimlerin birlikte hareket edebildiği gözlenmişti.
Saldırılar sırasında ‘Burası Türkiye Suriye değil’ sloganı atıldı ve ‘Allahuekber’ şeklinde tekbir getirildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde olaylar sürerken polis olay yerine gelerek kitleye tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti ve saldırıyı gerçekleştirenler olay yerinden uzaklaştı. Yaşanan olaylarda iki Suriyeli Arap ve iki Sinoplu Türk yaralandı.
‘Biz savaştan kaçarak buraya geldik ve buna rağmen bize küfür ediyorlar’
İHD Komisyonu, Suriyelilerin korkularını açıkça paylaşmakla beraber olaya dair ayrıntılı görüşme yapmayı, olayların nasıl geliştiğini anlatmayı reddettiklerini ve kendilerini güvende hissetmediklerini belirtiyor.
Komisyonun Suriyelilerle yaptıkları görüşmelerden aktarımları şöyle:
Suriyeli esnaflardan biri buna benzer bir olayın geçen sene de olduğunu söylemiştir. Görüştüğümüz Suriyelilerden bir diğeri ise olaylardan çok etkilendiğini ve olacaklardan çok korktuğunu söylemiştir. Onu en çok etkileyen şeyin ise savaştan kaçarak gelen insanlara saldırgan grubun küfür etmesidir. Gözleri dolarak ‘Biz savaştan kaçarak buraya geldik ve buna rağmen bize küfür ediyorlar’ demiştir.
Raporda olaya dair görüşme yapılan Türk ve Kürtlerin çoğunun Suriyeli Arap sığınmacıları suçlayıcı ifadeler kullandığı ancak bazılarının da Suriyelilerin mağdur konumda olduğunu söylediği belirtiliyor.
Suriyelileri suçlayanlar Suriyelilerin çok fazla ayrıcalığa sahip olduğunu, hastanelerde Suriyelilerden dolayı tedavi olamadıklarını, birçok işyerinin Suriyelilere ait olduğunu, Suriyelilerin işyeri ve daire kiralarını ve fiyatlarını artırdığını dile getirmiştir. Suriyelileri mağdur olarak değerlendirenler ise Suriyelilerin kimseye karışmadığını, Suriyeliler üzerinden işyeri sahiplerinin kiralar üzerinden çok fazla kâr ettiğini ve Suriyelilerin mahallede rahatsız edildiğini belirtmişlerdir.