Eğitimin burjuvazinin “ara eleman” ihtiyacına göre yeniden düzenlenmesi ve onun ihtiyaçlarıyla dolaysızca ilişkilenmesine dönük çalışmalar devam ediyor. Meslek liselerini burjuvazinin dolaysız denetimi ve yönlendirmesine açan düzenlemenin pilot adımı Antep’te atılmıştı. Mayıs 2018’de Antep Sanayi Odası’yla Millî Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokolle eğitimin meslek liselileştirilmesi ve devletin bu liselere daha fazla yatırım yaparken, bu yatırımların ve programlamanın burjuvaların ihtiyaç ve hedefleri gözetilerek yapılması yönünde anlaşma sağlanmıştı.
MEB bu sefer de “İş garantili meslek liseleri” konusunda çalışmalara başladı. Bakanlık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi arasında, “Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü” imzalandı.
İmzalanan bu protokolle burjuvazi, meslek liselerini kendi ihtiyaçları temelinde kurgulayacağı esnek bir denetim yetkisine kavuşturuldu. Okullara atölye ve laboratuvar açabilmesi, öğretmenlere hizmet içi eğitim verebilmesinin önü açıldı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’la birlikte imza törenine katılan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, protokolle mesleki eğitim ve sanayiyi birbirine entegre ettiklerini söyleyerek “81 ilde bulunan 81 meslek lisesi protokol kapsamına alındı” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, “Öğrencilerimize, odalarımız bünyesinde staj ve işbaşı imkanı sağlayacağız. Mesleki eğitimde özel sektörün rolü artacak” dedi.
2023 hedefleri doğrultusunda…
TOBB ile yapılan protokolün mutluluk verici olduğunu kaydeden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise 2023 hedefleri doğrultusunda eğitimde kendilerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. “İş dünyasından” beklentileri olduğunu sözlerine ekleyen Selçuk, protokolü Almanya’daki eğitim modeliyle yıkamaya çalışırken şunları kaydetti:
Almanya’da mesleki ve teknik okulların yüzde 80’i, özel sektörün desteklediği okullardır. Bizde bu oran, yüzde 4 civarında. Bugün bu çalışmaların bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Protokolün yükseköğretim ayağının olması, ne kadar mühim olduğunu gösteriyor. TOBB- ETÜ varlığı, bunun ortaöğretim seviyesinde yansıtılması bakımından önem taşıyor. Bunları sürdürürken mesleki ve teknik eğitimde yeni bir dönem başladığını, bunun sektörle iç içe olduğunu, buna bağlı olarak okullarda üretimin bir öğrenme yöntemi olduğunu rahatlıkla vurgulayabiliriz.