Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!
İşçi ve emekçilerin sabahın erken saatlerinde tanzim kuyruklarında sıraya girmesini “varlık kuyruğu” olarak tanımlayan, ayyuka çıkmış işsizlik oranları karşısında pişkince çıkıp “son on yılda 10 milyon istihdam yarattık” diye övünen siyasi iktidar temsilcileri, hayatın içinden patlayan kriz görüntülerini bir yerde kapattıklarını sanırken, başka bir yerden fırlayıp “yok beni gizleyemezsiniz” diye adeta haykırmasını engelleyemiyorlar.
Yokluk ve yoksulluğun boyutlarının sağlık gibi temel toplumsal ihtiyaçlar alanına yansımasıysa giderek dramatik bir nitelik kazanıyor. Krizin döviz kurlarında dalgalanma olarak yansıyan etkileri ilaç fiyatlarında astronomik bir yükseliş e neden olurken, gelinen noktada çok büyük hastanelerde bile ciddi ameliyatlar yapılamaz, ameliyattan çıkan hastalar için gerekli temel ilaçlar bulunamaz hale geldi.
Basına yansıyan bilgilere göre ilaca gelen yüzde 26.4’lük zam dâhi ilaç firmalarını memnun etmezken toplamda 104 ilacın hala piyasada bulunmadığı bildirildi. TEİS Başkanı Saydan, ameliyat sonrası kullanılması gereken ilaçlardan kan sulandırıcıya kadar birçok temel ilaçta sıkıntı yaşandığını aktardı.
İlaç firmalarının ilaç fiyatlarından memnun olmaması sebebiyle stoklardaki ilaçların tümü piyasaya çıkmazken; Türkiye Eczacılar Birliği (TEB), 104 ilacın piyasada bulunmadığını belirledi.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, genel merkez binasında düzenlediği toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İlaç sorununun devam ettiğini kaydeden Saydan, şunları söyledi:
Ameliyat sonrası ilaçlarından kan sulandırıcıya kadar birçok ilaç yok
Firmalar ilaç euro kurunun 3,40 TL olarak belirlenmesinden memnun olmadığından birçok ilaç piyasada yok. Ameliyat sonrası kan pıhtılaşmasını engellemek için hastalara verilen ilaçtan, kan sulandırıcı iğneye, göz damlasından psikiyatri alanına kadar birçok ilaç piyasada bulunmuyor. Bazı firmalar ithalatı ya azalttı ya da tamamen durdurdu. Özellikle hayati öneme sahip ithal ilaçlarda son dönemde yaşanan sıkıntı ilaç fiyatlandırma politikasının sonucudur. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde bulunamayan ilaç sorunu devam edecek ve yeni ilaçlar ülkemize gelmeyecektir.
‘Bu ilaçlar ‘tedarik sorunu’ yaşanırken nerdeydi?’
Zam sonrası bazı ilaçların da ışık hızıyla eczanelere dağıtıldığını belirten Saydan, “İlaçlara baktığımız zaman imal tarihlerinin 2017-2018 olduğunu tespit ettik” dedi. “Bu ilaçlar ‘tedarik sorunu’ yaşanırken neredeydi?” diye soran Saydan, yetkililerin bu sorulara cevap bulmasını istedi.
3 kutu ilaçta 60 TL fark ücreti
İlaca ilişkin bir başka önemli problemin de astım ve KOAH hastalarının ödediği fark ücreti olduğuna dikkati çeken Saydan, “15 Eylül 2018 tarihinden itibaren SGK tarafından yapılan düzenlemeye göre astım ve KOAH hastalarının raporlu ilaçlarında kutu başına 12-20 TL arasında fiyat farkı ödemesi çıkıyor” diye konuştu.
SGK tarafından hayata geçirilen fiyat baz alınarak yapılan eşdeğer uygulamasının fark ücreti olarak yansıdığını söyleyen Saydan, “Üç kutu astım ilacı alan hastalar 60 TL’ye varan büyük farklar ödüyor. Üstelik bu ilaçların fark ödemeden alacakları bire bir eşdeğeri de bulunmuyor. Hastalar, fiyat farkı olmayan eşdeğer ilaç istediğinde daha yüksek doz içeren, farklı cihazlardaki ilaçları kullanmak zorunda kalıyor. Bu uygulama hastada olası yan etki ve farklı cihaz kullanımına bağlı uyum zorlukları oluşturarak tedavinin aksamasına sebep olabiliyor. Bu uygulamadan bir an evvel vazgeçilmelidir” ifadelerini kaydetti.
