Marmaray’ı seçimlere alet etmeyin!



BTS: “Gerek teknik olarak gerekse personel açısından hayati derecede eksikliler var. Buna rağmen hattın açılması telafisi imkânsız kazalara neden olur”


Marmaray projesinin devam niteliği taşıyan Gebze-Halkalı hattı projesinin erken açılmasının “Gerek teknik olarak gerekse personel açısından hayati derecede eksikliler taşıyacağını” belirten Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) İstanbul 1 No’lu Şubesi basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açılışı yerel seçim öncesine yetiştirilmeye çalışılan Marmaray’ın devam projesiyle ilgili açıklamada bulunan BTS Genel Başkanı Hasan Bektaş, “Yolcuların çalışanların can güvenliği açısından afişlerle ilan edilen 10 Mart 2019 tarihindeki açılışın durdurulmasını talep ediyoruz” dedi.

Yapımına 2004 yılında başlanan Gebze-Halkalı arasındaki toplam 76 kilometrelik yolun 5 istasyondan oluşan 13,6 KM’lik boğaz tüp geçişi 29 Ekim 2013 yılında açıldı, hattın diğer kısmındaki çalışma ise her iki yakada devam ediyor. Henüz hazır olmayan bu kısmın 31 Mart yerel seçimlerinden önce açılmaya çalışıldığına dikkat çeken Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), “Gerek teknik olarak gerekse personel açısından hayati derecede eksikliler var. Buna rağmen hattın açılması telafisi imkânsız kazalara neden olacağından sendika olarak başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını ve TCDD Genel Müdürlüğünü uyarmayı görev olarak kabul ediyoruz” dedi.

“İstanbul Boğazı Tüpgeçit Projesi İnşaatı için 1999 yılında Japonya ile Türkiye arasında imzalanan toplam 41.8 milyon Japon Yen’lik kredi anlaşması hükümet tarafından onaylanmış ve 15 Şubat 2000 tarihli Resmi Gazete de yayınlanarak projeye start verildiğini hatırlatan Bektaş, “5 istasyondan oluşan 13,6 km’lik boğaz tüp geçişi 29 Ekim 2013 yılında açılmıştır. 31 Aralık 2018 tarihine yetiştiril(e)meyen Marmaray Projesinin yüzeysel hatları henüz test ve sertifikasyon süreci tamamlanmadan 31 Mart 2019 yerel seçimlere yönelik bir şov açılış yapılacaktır. Gebze-Halkalı hattının açılması telafisi imkânsız kazalara neden olacağından başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TCDD Genel Müdürlüğü ve sertifikasyon teşkilatını uyarmayı görev olarak kabul ediyoruz” dedi.

Hükümetin ulaşım politikasının sonuçları çok ağır kazalarla neden oldu

AKP’nin göreve geldiği 2002 yılından bu zamana kadar uyguladığı ulaşım politikalarının ağır sonuçları olduğunu söyleyen Bektaş, yaşanan tren kazalarını şöyle sıraladı:

-17 Temmuz 2004 yılında 41 kişinin hayatını kaybettiği Pamukova’daki hızlandırılmış tren kazası

-11 Ağustos 2004 yılında 8 kişinin hayatını kaybettiği Tavşancıl tren kazası

-28 Ocak 2008 yılında 9 hayatını kaybettiği Kütahya tren kası

-27 Ağustos 2009 yılında 5 kişinin hayatını kaybettiği Cumhuriyet Ekspresi kazası

-8 Temmuz 2018 tarihinde 25 kişini n hayatını kaybettiği Çorlu tren kazası

-13 Aralık 2018 tarihinde 9 kişinin hayatını kaybettiği Ankara YHT tren kazası”

‘Uyarıyoruz, Marmaray henüz hazır değil’

Birden fazla yolcunun hayatını kaybettiği bu kazaların hepsindeki ortak noktanın AKP hükümeti ile beraber kurumun seçim dönemi gösterisi için demiryolu mühendislik ve biliminin dışlanarak liyakatsiz kadrolaşma, seçim gösterisi ve özelleştirme politikalarının hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Bektaş, “Uyarıyoruz Marmaray henüz hazır değil!” dedi ve şu noktalara dikkat çekti:

“76 Km’lik (Ayrılıkçeşmesi Kazlıçeşme hariç) Marmaray projesine sertifikasyon alınabilmesi amacı ile yolcusuz test çalışmalarına 1 Mart 2019 tarihinde başlanılmış olup, hatta sertifikasyon alınıp alınamayacağı daha belli olmadan hattın açılış tarihi 10 Mart 2019 olarak kamuoyuna ilan edilmiştir.”

“2013 yılında hizmete açılan 13,6 hat kesiminde çalışan makinistler yeterince bilgi ve deneyime sahip olmakla beraber yeni yapılan 63 KM’lik hattın eğim, peron, sinyal, makas yerleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları için yol tecrübesine tabi tutulmaları gerekmektedir. Marmaray projesinin toplam 76 KM’lik kısmında görev yapmak üzere İş-Kur üzerinden alınmış 90 adet makinistin eğitim ve yol deneyimleri yeterince yerine getirilmeden görevlendirilmeleri kazalara davetiye çıkarmaktır. Makinistlik mesleğinin mesleki teknik bilgi ve deneyimle birlikte yapılması gereken bir meslek olduğunu düşünürsek burada da çok ciddi aksaklıkların olacağı öngörülmektedir.”

“OCC kumanda merkezinde proje gereği bulunması gereken 6 masanın her birinde 7 adet Tren Trafik Kontrolünün görev yapması gerekmektedir. Toplamda 42 adet Tren Trafik kontrolörü istihdam edilmesi gerekirken bu sayı henüz tamamlanmamış olmasının yanında Tren Trafik Kontrolörü unvanlı personelin başka birimlerde görevlendirilmiştir.”

“Aynı hat üzerinde hem Marmaray trenleri ve hem de ana hat trenlerinin çalıştırılması öngörüldüğünden ERTMS (European Rail Traffic Management System) sistemi ile çalışacak trenler için bazı noktalarda sinyal görüş mesafesi çok kısa olup yönetmeliklerle belirlenmiş frenleme mesafesi için yetersizdir.”

“Marmaray trenlerinin işletim sistemi olan CBTC (Communications Based Train Control) iletişim tabanlı tren kontrol sistemi henüz tam olarak çalışmamaktadır.”

“OCC Kumanda merkezi ekranında sık-sık tren kayıpları yaşanmaktadır. Yani hat üzerinde işleyen trenler Trafik Kontrolörü ekranında zaman zaman görünmemektedir.”

“Halkalı, Gebze ve bazı istasyonlarda otomatik motorlu makaslarda henüz makas motorları yoktur, makaslar tıpkı Ankara YHT garı batı çıkışında olduğu gibi makasçı tarafından tanzim edilmektedir.”

Yönetmeliklerle belirlenmiş testler ve personelin eğitimleri tamamlanmadan, teknolojik eksiklikler giderilmeden, dile getirdiğimiz sorunlar giderilmeden Marmaray yeterlilik sertifikasyonu verilerek hattın demiryolu trafiğine açılmasından siyasi iktidar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve TCDD bürokratlarının yanında hatta sertifikasyon veren kurumların da sorumlu olacağını belirten Bektaş “Yolcuların çalışanların can güvenliği açısından afişlerle ilan edilen 10 Mart 2019 tarihindeki açılışın durdurulmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

 

Ayrıca Kontrol Et

12 Eylül’le Hesaplaşmak

Türkiye’de işçi ve emekçi kitleler, insanlığı çürütüp doğayı ve ekolojik dengeyi mahveden kapitalist sisteme alternatif arayışı içindeki gençler ve aydınlar devrimci örgütlere, onların yönetimlerine, program ve politikalarına, sözlerine ve vaatlerine güvenlerini yitirdilerse, onların önerdikleri yoğurdu bile defalarca üflemeden yemeyecek kadar kuşku duyar hale geldilerse bu yabancılaşmayı doğuran ilk büyük tarihsel kırılma 12 Eylül’de yaşandı