Kürt halkının toplumsal kazanımlarından biri olan belediyeleri kayyum yoluyla gasp eden AKP’li devlet, 31 Mart sonrasında da kayyumların zeminin hazırlarken; diğer taraftan onların Kürt çocuklarının bile diline düşmüş kayırmacı, usulsüzlüklerle dolu pratiğinin dile getirilmesi karşısında da tahammülsüz. Bu tahammülsüzlük HDP’nin kayyım raporunun toplatılmasına yansıdı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin 28 Şubat’ta Diyarbakır’da açıklanan 84 sayfalık kayyım raporu hakkında “Terörle Mücadele Kanunu”nun 7/2’inci maddesi kapsamında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma başlattı. Siirt Sulh Ceza Hakimliği aynı gün (14 Mart) savcılığın talebini uygun bularak raporun “Basım, dağıtım ve satış yasağı getirilmesine, el konulmasına ve toplatılmasına” karar verdi.
28 Şubat’ta açıklanmıştı
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 28 Şubat’ta Diyarbakır’da, 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) Demokratik Bölgeler Partisi belediyelerine atanan kayyımlarla ilgili Türkçe ve Kürtçe hazırladığı raporu bir basın toplantısı ile açıklamıştı.
Açıklamaya, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri, belediye eşbaşkan adayları, HDP ile ittifak sağlayan Kürt partileri ve yerine kayyum atanan DBP’li belediye eşbaşkanları katılmıştı. Kitapçık haline getirilen rapor basın mensuplarına da dağıtılmıştı.
Raporda ‘Kayyımın rejiminde yerel ekonomi’ bölümünde özellikle Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerinde ’pazarlık usulü’ ile ihale sisteminin yaygınlaştığı, açık ihale sisteminin ise istisna haline geldiği belirtiliyordu.
Raporda pazarlık usulünün, ihalelerde olması gereken şeffaflık, saydamlık ve rekabet ilkelerini ihlal ettiği savunuluyordu.