Doğayı geri dönülmesi imkansız düzeyde mahveden, su kaynaklarını adeta kurutan ve kalanları da dev tekellerin denetiminde piyasalaştıran emperyalist kapitalist sistemin yarattığı yıkımın boyutlarını gözler önüne seren göstergelerden biri de 2 milyar insanın temiz suya düzenli erişiminin olmaması, farklı nedenlerle ayrımcılığa uğrayan gruplarınsa bu konuda daha dezavantajlı olmasıdır.
2050 yılına kadar suya erişemeyenlerin sayısı artacak!
DW’nin aktardığı UNESCO’nun 2019 Dünya Su Raporu’na göre iki milyar insanın temiz su kaynaklarına düzenli erişimi yok, 4,3 milyar insan sıhhi tesisat kullanmıyor. Su kaynaklarının kısıtlı olması ve artan çevre kirliliği nedeniyle 2050 yılına kadar bu sayının artması bekleniyor. Oysa sağlıklı ve temiz içme suyu temel bir insan hakkı olarak kabul ediliyor.
Ayrımcılığa maruz kalan gruplar suya erişmekte daha dezavantajlı
Salı günü Cenevre’de açıklanan Dünya Su Raporu farklı nedenlerle ayrımcılığa maruz kalan grupların temiz suya erişim konusunda da sıkıntı yaşadığını ortaya koyuyor. Buna göre özellikle cinsiyetleri, yaşları, sosyo ekonomik durumları, etnik kökenleri, dinleri ve dilleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan gruplar, temiz su ve sıhhi tesisatlara erişim konusunda diğer gruplara göre daha dezavantajlı durumda.
2 milyonun yarısından fazlası Afrikalı
Rapora göre su kaynaklarına erişimi sınırlı olan insanların yarıdan fazlası Afrika ülkelerinde yaşıyor. Gecekondu mahallelerinde yaşayan insanlar, şehrin daha temiz bölgelerinde yaşayanlara göre 10 ila 20 kat daha pahalıya su alıyor. Ancak aldıkları suyun kalitesi büyük oranda daha düşük.
Savaşlardan kaçan göçmenler dezavantajlı
Temiz suya erişimi konusunda dezavantajlı durumda bulunan gruplar arasında savaş bölgelerinden kaçan göçmenler de bulunuyor. Sığınma kamplarındaki temiz su ve sıhhi tesisatların durumu kaygı uyandırıcı seviyelerde. Raporda örnek olarak verilen kamplar arasında ekonomik krizin pençesindeki Venezuela’dan kaçarak sınır komşusu Kolombiya’ya sığınan göçmenlerin yaşadığı bölgeler gösteriliyor.
Kırsal alanlarda atık su sistemi düşük
Öte yandan şehirlerde durum köylere göre daha iyi: Şehirlerde bulunan hanelerin yüzde 63’ünün atık su sistemi mevcut. Bu oran kırsal kesimde yüzde 9’lara kadar düşüyor.