Veysel Sargut
“Artık ölmek istemiyoruz“
Yeryüzünde en çok lanetlenmiş olanların çalıştığı sektörlerden birinin tersane olduğunu düşünüyorum. Tıpkı maden ve inşaat gibi…
1987 yılında çalışmaya başladığım tersanedeki çalışmama yalnızca 1989’un sonunda askere gittiğim süreçten 1991 yılının başına kadar ara vermek durumunda kaldım. Askerlik süresini düştükten sonra yaklaşık 30 yıldır tersanede çalışıyorum.
Gemi inşa bölümü ustasıyım. Tersaneye başladığımdan itibaren de aynı işi yapıyorum.
Yazı yazma konusunda ise çırak sayılsam da havzada gözlediğim konuları ve bu konulara dair düşüncelerimi fırsat buldukça göndermeye çalışacağım.
Tersanede taşeron sisteminin kökenleri
Tersane sahipleri daha önce kendilerinde çalışan veya başka bir taşeronda çalışan ustalara taşeron şirket kurdurarak faaliyetlerine başlamalarına önayak oluyorlar. Taşeron firma sahipleri de akrabalarından, köylülerinden oluşan çekirdek kadrolarını kuruyorlar. Az sayıda da olsa dışarıdan iyi ustaları da yanına alıyorlar. Taşeron ve işçi ilişkisi; amca-yeğen, baba-oğul olarak feodal bir yapı içerisinde devam ediyor.
Taşerondaki akrabalık ve hemşehrilik ilişkilerinin yoğunluğunun sebebi ‘kendi insanım bana yanlış yapmaz’ anlayışı. Feodal yapı Anadolu’daki ağalık sistemiyle epey benzerlik gösteriyor. Ağaya karşı gelinmez mantığı yine burada da devam ediyor. Tersanelerdeki örgütlenmenin önündeki en önemli engellerden biri bu zihniyet.
İş kazalarında, meslek hastalıklarında dahi bu ilişkilerin etkisini görebiliyoruz. İş kazasına uğrayan bir işçi dava açmak istediğinde ‘amcana karşı mı geliyorsun, köylüne mi dava açıyorsun?’ gibi baskılarla işçilerin açtığı davaları geri çektirebiliyorlar.
Taşeron sistemi için, patronların kendi adamlarını koruduğu bir yapı diyebiliriz; sonuçta kendi ustalarına bu şirketleri kurduruyorlar, ancak farklı tersanelerde de iş yapabiliyorlar.
Bahsettiğimiz ilişkilerin örgütlenmenin önünü çok büyük oranda kestiğini söylemek abartı olmaz. Bir işçi örgütlenmek istese dahi bu ilişkiler önünü kesiyor. İşçi maruz kaldığı zorbalıkların farkına vardığında babasına, amcasına ya da köylüsüne karşı örgütlenmek istemiyor.
Şirket sahipleri işçilere genellikle akrabalık ilişkileri olduğu için bu şirketin onların olduğu hissi vererek daha çok çalışmalarına sebep oluyor ve bir çok işçi arkadaşımız o yanlış düşünceye düşüyor maalesef. Zaman zaman bu düşünceye sahip işçi arkadaşlarla tartışıyoruz bu konuda; ‘İş bizim işimiz’ diyorlar. Ancak firmadan aldığımız bir maaştan başka bu firmanın kârına hiçbir şekilde ortak değiliz aslında. ‘Hiçbir şekilde faydasını görmediğiniz bir durumu sahiplenmeye çalıyorsunuz’ diyerek arkadaşları ikaz etmeye çalışıyoruz elimizden geldiğince.
Tersanede örgütlenme
En zor en imkansız şartlarda bile örgütlenme zemini vardır ki bunu ne yapıp edip bulmamız gerekiyor. Herkes bulunduğu ortamlarda örgütlenmek için oranın şartlarını çok iyi bir şekilde öğrenerek örgütlenmenin önünü açabilir.
Tersanelerde örgütlenebilmek için içerden biri olmak çok önemli ve aslında en doğrusu. Örgütlenebilmek için oranın koşullarını çok iyi bilmek gerekiyor ki ona göre bir örgütlenme stratejisi belirlenebilsin. Çünkü, farklı alanlarda daha önce örgütlenme yapmış olsa dahi tersanenin yapısını bilmeden tersanede örgütlenmeyi becerebilmesi çok daha zor olabiliyor.
Havzada örgütlenme yapabilmek için tersanedeki hiyerarşik yapıyı ve o yapının ne denli sert olduğunu bilmek gerekiyor. Örneğin; 50 yaşındaki bir yardımcı, 20 yaşındaki ustası izin vermediği sürece konuşamaz.
İğneyle kuyu kazar gibi
Bütün engellemelere rağmen içeride bilinçlendirme çabaları devam ediyor. Yıllardır havzada verilen mücadele neticesinde bilinçlenmiş ve duyarlı işçi sayısı azımsanmayacak sayıda. Davalarda işten atılmayı göze alarak arkadaşı için şahitlik yapan veya eylem olduğunda destek veren işçiler az değil.
Biraz uzun soluklu ve sabırlı, kısa vadede sonuç elde edemeyeceğini bile bile, iğneyle kuyu kazar gibi örgütlenmek en iyisi…
Tersane hakkında üzerine yazılacak çok konu var. Gurbetçi işçilerin barınma sorunu varken gurbetçi olmayanların da ulaşım sorunu bulunuyor. Yemek problemleri, soyunma yerlerinin temizliği gibi konularda problemler var. Bu konulardaki kurallara uyulmuyor. Buna benzer konuları da bir sonraki yazıya bırakmış olalım… (Yeryuzununlanetlileri)