Kadını cinsel bir meta olarak kodlayan, onun her davranışını “erkeği tahrik eder” şeklinde mahkum eden, siyasetçisinden “din adamına”, polisinden mahkemesine kadar hemen tüm kurumlarıyla bu yaklaşımı toplumsal ölçüt haline getirenler; tecavüzü üniversiteye de soktular.
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde görev yapan, aynı zamanda VCOM hayvan hastanesinin sahibi olan Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin klinikte çalışan kadın hekimi içki içmeye zorladığı, “hayır” cevabı alınca da darp ettikten sonra tecavüz ettiği açığa çıktı. Kardeşiyle kendisine ait klinikte çalışan genç hekime bu saldırıyı düzenleyen Bilgili aynı zamanda onu kimseye anlatmaması için tehdit etti.
Aynı kişi hakkında 2016 yılında da öğrencisini taciz etmekten soruşturma başlatıldığı, A.Ü. rektörlüğünün ise hiçbir adım atmadığı öğrenildi.
Kadın katilleri-tecavüzcüler iyi halden salıverilir ya da cezaları indirilirken, üniversitelerdeki “toplumsal cinsiyet eşitliği” dersi “değerlerimize uygun değil” denilerek kaldırılırken tecavüzün üniversiteye de bu denli pervasız biçimde girmesi şaşırtıcı değil!
Fakat kadınlar da dünkü kadınlar değil. “Başa gelen çekilir” ya da “kim ne der” kaygılarını ve çaresizliklerini aşarak, başka kadınlarla dayanışarak çığlıklarını toplumsallaştırmaya devam ediyorlar.
Tecavüze uğrayan kadın hekim de bunu yaptı ve tecavüzcü profesör hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma sonucu Bilgili tutuklandı.