Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!
Ankara’nın Çankaya İlçesi’ndeki lüks bir plazanın 20. katında patronu Çağatay Aksu ve arkadaşı Berk Akant’ın tecavüzüne uğradıktan sonra boğularak 20. kattan atıldığı ve intihar süsü verilmeye çalışıldığı anlaşılan Şule Çet’in avukatları, Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal, iftira” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Avukat ve Noter Soruşturma Bürosuna başvurarak suç duyurusunda bulunan sanık Aksu’nun avukatı, Umur Yıldırım’ı Ankara Barosu’na da şikayet etti.
Yıldırım, sanık avukatlarının kendisiyle uzlaşmaya çalıştığını belirterek, “Önce benimle konuşup uzlaşmaya çalıştılar, reddedince yıldırmak için bu yola başvurdular” dedi.
‘Benimle konuşup uzlaşmaya çalıştılar’
Sanık avukatının hakkındaki suç duyurusu ve şikâyetlerini Gazete Duvar’dan Tamer Arda Erşin’e değerlendirerek, şunları söyledi:
Önce benimle konuşup uzlaşmaya çalıştılar, reddedince yıldırmak için bu yola başvurdular. Bana ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal ettin’ suçlaması yöneltiliyor. Ben ya ceza almak korkusuyla susacaktım ve genç bir kadının ölümünü üstü örtülecekti ya da konuşup kamuoyu oluşturarak gerçeğin açığa çıkmasını sağlayacaktım. Sessiz bir çığlığımız vardı, kimse duymuyordu. Ne zamanki ben konuştum, insanların ilgisi buraya yöneldi, dosyada ilerleme kaydedildi.
‘Ben dosyanın tarafıyım açıklama yapmak zorundayım’
Hakkındaki suç duyurusu için savcılığın, Adalet Bakanlığı’ndan izin istediğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:
Bakanlık izin verirse savcılık soruşturma yürütecek. Ben Bakanlığa savunma yaptım. Benim açıkladıklarımın ilk önce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklandığını söyledim. Bu dosyanın kamuoyuna mal olmuş bir dosya olduğuna dikkat çektim. Ben bu dosyanın tarafıyım ve açıklama yapmak zorundayım. Mahkemenin düzgün yürüdüğüyle ilgili insanlara bilgi vermek durumundayım.
‘Kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız’
Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşması 15 Mayıs’ta yapılacak. Yıldırım, dava dosya hakkındaki gelişmelere ve mahkemeye gelmesi beklenen belgelere ilişkin bilgiler paylaştı.
Çet’in hayatını kaybettiği günkü iç çamaşırlarının kayıp olduğunu belirten Yıldırım, Ankara Adli Tıp Kurumu’na müzekkere yazıldığını, kurum tarafından yanıt verilmezse kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Yıldırım şöyle devam etti:
Çet’in boyundaki hiyoit (dil) kemiğine baskı uygulandı mı ya da boğularak mı öldürüldü? Çet’in vücudunda PSA ne kadar süre orada durabilir? (Prostat spesifik antijen (PSA), sadece prostat hücreleri tarafından üretilen bir protein) Tırnaktaki dokular tokalaşmayla geçebilir mi? Bunlara yanıt İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan önümüzdeki duruşma mahkemeye gelecek raporda verilecek. Bizim aldığımız raporda bunun cevabı vardı ancak yine teyit edilmiş olacak. Şule’nin nasıl düştüğüne dair inceleme raporu hazırlattık, bunu mahkemeye sunacağız. Ayrıca dosyada yer alan görüntülerdeki konuşmaları ağız okuma yöntemiyle incelettik ve buna ilişkin de bir rapor sunacağız.
