Ankara Altındağ’daki Mobilyacılar Sitesi’nde 16 Ocak 2019’da, 5 Suriyeli göçmen işçinin hayatını kaybetmesine neden olan yangınla ilgili davanın ilk duruşmasında tutuklu tek sanık olan işyeri sahibi Ömer İnal tahliye edildi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme İnal’ı cezaevinde kaldığı süre, delillerin toplanmış olması ve kusur oranının değişme durumunu gözeterek tahliye ederken, bir sonraki duruşmayı da 8 Ekim tarihine erteledi. Bu tahliyeyle birlikte iliğine kadar sömürdükleri fakat sağlıklı barınma koşullarını yaratmak için küçük bir adım bile atmadıkları beş işçinin ölümüyle ilgili tek bir tutuklu bile kalmadı!
Duruşma ise tutuklu patronun sorumluluğu fason üretim yapan küçük patronlara ya da usta başlarına atma çabası, onların da kendilerini aklayarak asıl suçlunun o olduğunu kanıtlama uğraşına sahne oldu. Sanık avukatları arasında tartışmalar yaşandı, çağrılan tanıklar da patronun ve dolayısıyla sorumlunun belirsizleştirildiği ortamda güvenirliklerini yitiren ifadeler verdi.
Davada bu işyerlerini denetlemekle görevli herhangi bir kamu görevlisinin yargılanmadığını belirtmeye ise gerek yok!
İşyeriyle alakası yokmuş!
Tutuksuz yargılanan sanıklar Bekir Kanıgür, Sadettin Altınkaynak ve Sadık Potuk’un da katıldığı duruşmada tutuklu sanık İnal, internet üzerinden mobilya satışı yapan bir şirketin sahibi olduğunu, mobilyaların Siteler’de anlaştığı firmalarca fason üretildiğini söyledi.
Yangın çıkan binada kiracı olduğunu bildiren İnal, binanın giriş katını kendisinin, diğer katların ise firması için fason üretim yapan sanıklar Bekir Kanıgür, Sadettin Altınkaynak ve Sadık Potuk tarafından kira karşılığında kullandığını öne sürdü.
Adı geçen sanıkların her birinin kendi namına çalıştığını, bunlar arasında patron-işçi ilişkisi bulunmadığını savunan İnal, yangının Altınkaynak ve Potuk tarafından kullanılan birinci katta başladığını, yaşamını yitiren işçilerin ise sanıklardan Bekir Kanıgür’e ait üçüncü kattaki işyerinde çalıştıklarını bildirdi.
Elektrikli ısıtıcıları o almamış!
“Binada başka imkan bulunmadığı için” elektrikli ısıtıcı kullanıldığını iddia eden İnal, “Kablolar alev alınca oradaki yanıcı maddeler tutuşmuş. Hayatını kaybeden işçilerden haberdardım ancak kimin ne iş yaptığını bilmiyordum. Benim muhatabım o işyerindeki ustalardır. Bunlar benim işçilerim değil, bana fason olarak üretim yapan kişilerin işçileriydi” dedi.
Yangının çıkmasına yol açan elektrikli ısıtıcıların firmasınca temin edildiği iddiasını kabul etmeyen İnal, suçsuz olduğunu savunarak tahliye talebinde bulundu.
İnal’ı yalanladılar
Sanıklar Bekir Kanıgür, Sadettin Altınkaynak ve Sadık Potuk ise Ömer İnal’a ait işyerinde prim karşılığı usta olarak çalıştıklarını, işyerlerinin kendilerine ait olmadığını öne sürdü.
İnal ile aralarında patron-işçi ilişkisi dışında herhangi bir üretim veya kira sözleşmesi bulunmadığını ileri süren sanıklardan Bekir Kanıgür, hayatını kaybeden işçileri İnal’ın bilgisi doğrultusunda kendisinin işe aldığını ifade etti.
İfadeler ve çapraz sorgu sırasında sanıkların avukatları arasında zaman zaman tartışma yaşandı.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının savunmasının ardından aralarında yangından kurtarılan işçilerin de olduğu bazı kişileri tanık olarak dinledi.
Tanıkların da güvenirliği kalmadı
Tanıkların tamamı, sanıklar Bekir Kanıgür, Sadettin Altınkaynak ve Sadık Potuk’un kendileri namına çalıştığını, İnal için fason üretim yaptıklarını, ölen işçilerin de Kanıgür’e ait işyerinde çalıştıklarını bildirdi.
Tanık beyanlarının ardından söyleyecekleri sorulan sanıklar Kanıgür, Altınkaynak ve Potuk, tanıkların tamamının İnal’ın işyerinde çalışan veya iş yaptığı kişiler olduğunu, aleyhteki beyanları kabul etmediklerini belirtti.
Duruşma 8 Ekim’de
Beyanlardan sonra ara karar açıklayan mahkeme, sanık Ömer İnal’ı, tutuklulukta geçen süre, delillerin toplanmış olması ve kusur oranının değişme durumunu gözeterek tahliye etti.
Duruşmaya katılmayan sanık Mustafa Demirci’nin zorla getirilmesine karar veren mahkeme, davayı 8 Ekim’e bıraktı.