Hindistan’da merkezi hükümet işçi sınıfına yönelik yeni saldırı hazırlığı yapıyor.
Narendra Modi hükümeti, mevcut 44 iş kanununu “ücretler”, “iş güvenliği”, “sağlık ve çalışma koşulları”, “sınai ilişkiler ve sosyal güvenlik” şeklinde 4 ana yasada birleştirme hamlesiyle aslında işçi sınıfının bütününe esnek ve kuralsız çalışmayı dayatıyor.
Hükümet, yasaların “uygunluk kolaylığı” ve “iş yapma kolaylığı” sağlamak için “iş kanunlarını basitleştirip rasyonelleştireceğini” iddia ederken, sendikalar, hazırlığı yapılan yeni yasaların patron yanlısı olduğunu belirtiyor.
Ülkedeki 10 merkez sendika bu kapsamlı saldırıya karşı ortak hareket etme kararını aldılar.
“8 saatlik işgünü” hakkını bile tümüyle ortadan kaldıracak yeni yasa hazırlıklarına karşı sokaktaki ilk tepki Cuma günü Yeni Delhi’de parlamento caddesinde yapılan eylemle gösterildi.
Sendikalar, hazırlanan yeni yasalarda belirtilen “istisna”ların, patronların işçileri sabit çalışma saatleri ötesinde çalışmaya zorlamalarına izin vereceğini söylüyor. Yasanın bir maddesi hükümete “normal bir işgünü oluşturan çalışma saatlerini sabitleme” yetkisi verirken diğer bir madde “acil durum”, “hazırlık veya tamamlayıcı durumlar”, “aralıklı iş durumları” gibi istisnalarda sabit çalışma saatlerinin esnekleştirilmesine izin veriyor.
Çalışmanın kuralsızlaştırılması ve esnekleştirilmesi yönünde bir dizi yeni uygulama öngören yasa tasarısında, mevcut iş kanununda “çalışan” sayılan- çıraklar, stajyerler bu kapsamdan çıkarılıyor.
Öte yandan, mevcut yasada belli bir yetkisi ve otoritesi bulunan “iş müfettişleri”, “kolaylaştırıcı” olarak tanımlanarak soruşturma ve kovuşturma yetkileri sulandırılıyor. Mevcut yasada cezai yaptırımlar öngörülen (ihlal, ihmalkarlık, suç gibi) birçok durumda, “kovuşturma ve soruşturma başlatılmadan önce işverene hükümlere uyma fırsatı verilir” şeklinde patronların lehine düzenlemelere yer veriliyor.
“The Wire” gazetesine konuşan sendika temsilcileri “Modi Hükümeti bir yandan iş yasalarını hızla söküyor, diğer yandan da emekçi kitleleri bölmeye çalışıyor. Uzun mücadeleler sonucu kazanılan iş kanunları linç ediliyor. Bunun gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz” diyerek mücadeleyi büyütme çağrısı yapıyor.
Diğer taraftan, belli başlı sektörlerde işçilerin verdiği mücadelelerin sonucu olarak kazanılmış hakları şu veya bu düzeyde ifade eden (ve hükümetin “rasyonelleştirme” adı altında başlattığı saldırıyla patronların lehine revize edilecek olan) 44 iş kanunu, tüm sektörlerden tüm emekçileri kapsamına almaktan halihazırda uzaktır. On milyonlarca emekçi mevcut iş kanunlarının bile dışında tutularak çıplak kölelik koşullarında çalıştırılmaktadır.