Kütahya, Çanakkale, Muğla’da yaşanan ve günlerce kontrol altına alınamayan yangınlara İzmir’de başlayan ve bugün 3 gün olmasına rağmen söndürülemeyen yangın eklendi. Pazar günü İzmir’in merkez Karabağlar ilçesinde başlayan yangın Menderes ve ardından Seferihisar’a dayanarak 500 hektarlık alanı etkiledi. Yaklaşık 750 futbol sahası büyüklüğüne denk düşen bu devasa ormanlık alanla canlı yaşam da altüst oldu.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yse yangınların 3 gün boyunca devasa bir alanı yerle bir etmesinin neden engellenemediğine yanıt vermek kendisinin de katıldığı gece uçuşunun bir ilk olmasından, bu “gece koordinasyon uçuşu”nun Türkiye’de bir ilk olduğundan, yer ekiplerinin termal kameraların çektiği görüntüleri ve GPS koordinatlarını işlediğinden dem vurdu. Üstüne bir de uçuş sırasındaki gözlemlerini ahkam kesercesine“Ağırlıkla bu 500 hektarlık alanın önemli bir kısmının karanlık içinde olduğunu görüyoruz. Tabii alttan alta mutlaka kökten yanmalar var ama önemli bir kısmının aslında ateşin ferinin söndüğünü izlemekteyiz” diye anlattı.
Bunca teknik ayrıntı veren, “bir ilk gerçekleştirdik” diye caka atan Pakdemirli, bu devasa alan cayır cayır yanarken hangarda bekletilen THY uçaklarının neden devreye sokulmadığından, dev boyutlu yangın söndürme kapasitesine sahip bu uçakların devreye girmesiyle yangının bu denli yayılmadan hızla kontrol altına alınabileceğinden tek kelime bahsetmedi.
Bahsetmesi de mümkün değil! Çünkü Muğla yangınında da açığa çıktı ki Pakdemirli’nin başında bulunduğu Bakanlık, Türk Hava Kurumu’ndan uçak kiralamak yerine (ki daha ucuz) yangın söndürme işini özel bir şirkete devretmişti. Yangın söndürme işi ile ilgisi olmayan bu şirket ise yurtdışından helikopter kiralayarak bakanlık ile özel bir sözleşme yapmıştı. Sözkonusu helikopterlerin kirası da el yakacak cinstenmiş!
Karabağlar’dan Menderes ve Seferihisar’a sıçrayan ve 3 gün boyunca söndürülemeyen yangına 20 helikopter ile 200 arazözün müdahale ettiği söyleniyor. Bu araçlar yerine THY’ye ait hangarda bekletilen uçaklardan sadece birkaçı devreye girmiş olsaydı bu yangın çıktığı anda söndürülebilecek bir yangındı. Pakdemirli’yse halen yangının rüzgar mani olmazsa bugün söndürüleceğini geveliyor!
Ağaçların, hayvanların, bitki örtüsünün zarar gördüğü, yerleşim alanlarının risk altında kaldığı bu yangının bu denli büyümesinin hesabını vermeyenler, tüm davranışlarıyla nasıl bir zihniyete sahip olduklarını ele veriyorlar. Neoliberal açgözlülük, ideolojik-siyasi tutumlar, yandaşlara nemalanacakları alanlar açma çabaları…
Gözleri para ve iktidar hırsı dışında bir şey görmeyen bu kafa, tüm olup bitenlerin faturasını elbette ağır ödeyecektir.